Gitta Mosca ve Jerry Ryan...birbirleri için geç kalmışlardı ya da birbirleri için çok erkendiler.Yoksa kader onları tam zamanında mı bir araya getirmişti ? Ne dersiniz ?
Jerry Ryan bir kavşaktaydı.Hangi yolu seçeceği, geleceğini nasıl belirleyeceği gibi pek çok sorunun Gitta Mosca'nun vereceği karara bağlı olduğunu sanıyordu.Kendine yeni bir hayat kurmak istiyordu aslında.Tazelenmek, taşkın heyecanlar tatmak, gerektiğinde isyan etmek, önerilen yaşamları elinin tersiyle itmek, yarım kalmışlıklarını gidermek istiyordu.Tüm bunları yapabilecek cesareti var mıydı ?
Ne tuhaf, Gitta Mosca ve Tess Ryan birbirleri için 'öteki' olsalar da, kader onları aynı erkeğin sevgilisi ve boşanmak üzere olduğu ( ama kopmayı göze alamadığı ) eşi konumunda buluşturmuştu.
Jerry Ryan kararsızdı...çelişkiler içindeydi.Aslında çok köşeli yalnızlıklar yaşıyordu.
Sevgi Sanlı'nın dilimize çevirdiği, William Gibson'un 1958-59 sezonunda ilk kez izleyiciyle buluşan, " Salıncakta İki Kişi / Two For The Seesaw " adlı oyununu, bu defa Bilge Emin hem yönetmiş, hem de dramaturjisini gerçekleştirmiş.
Yapımcılığını Batı Performans Sanatları, sahne tasarımını Cihan Aşar, kostüm tasarımını Nalan Alaylı, ışık tasarımını Murat Selçuk, hareket düzenini Ayşegül Erkutay, müziğini Doruk Gökcan ve Fatih Erköse, afiş / fotoğraf tasarımını Ufuk Cebeci/ Mopp, proje tasarımını Mustafa İri'nin üstlendiği oyunun yönetmen yardımcısı Ekin Deniz Görk.
Arzu Yanardağ ve İsmail Dündar Gitta ve Jerry karakterlerini yaşar kılmışlar.
Bu arada hemen belirteyim; Cihan Aşar sıkışık, adeta bir çember içinde kalmış hayatları, her zaman olduğu gibi son derece yaratıcı, övgüye değer bir sahne tasarımıyla ortaya koymuş.
Oyuna saatler kala Bilge Emin ile kısa bir röportaj yaptım.
Pınar Çekirge - " Eğer Bu Film Olsaydı ", " Aile Sırları ", " Duvar ", " Parmak " adlı oyunlarındaki başarılı rejisi kadar, başta Duşan Kovaçeviç, Doruntina Başa, Lyubomir Djurkoviç, Almir İmşireviç olmak üzere pek çok yazarın oyunlarını çeviren, takdirle izlediğim bir tiyatro insanısınız.İlk sorum : " Salıncakta İki Kişi " nasıl şekillendi ?
Bilge Emin - Bu projenin uzun bir yolculuğu oldu aslında.Öneriyi getiren, sunan Mustafa İri'ydi.Yönetirim, ancak oyunu güncelleştirmem gerek, dedim.Kuşkusuz, değerli, iletisi olan bir tekst.Ancak yavaş ilerliyor, biraz eskimiş demeyeyim de, bugüne taşınması daha iyi olacaktı...özünü, formülünü bozmadan, küçük dokunuşlar yaparak hem dramaturg, hem yönetmen gözüyle çalıştım üzerinde.Klasik, bildik sahneleme tekniklerinden uzak kaldım.Karakterleri yaşadıkları beraberlik noktasından çıkarak, ele aldım.
Pınar Çekirge - Neden " Tahterevalli " değil de " Salıncak " desem...
Bilge Emin - "Salıncak" sözcüğünü kullanmamın nedeni İnci Sanlı dilimize o şekilde çevirmiş olduğu içindir. Mesleki saygıdan dolayı, herhangi bir değişikliğe gitmeyi düşünmedim. Fakat, az önce belirttiğim gibi, metni olabildiğince günümüze uyarladım ve bu bağlamda tekstin çatısı da bir hayli değişti. Aslında yaşadığımız dönemi göz önüne alırsak, gerçekten de tahterevallide iki kişi tanımı, sanki daha uygun olacaktı. Benim konseptim açısından da öyle.
Pınar Çekirge - Yıllar önce, eseri ilk okuduğumda aynı detayı yakalamıştım.Olay aslında bir tahterevalli ekseninde gerçekleşiyor. Çünkü iniş çıkışları olan bir beraberlik yaşıyor kahramanlarımız.
Bilge Emin - Evet çok doğru... hep eksik taraf veya tarafları karşıdaki tamamlıyor.Sonuçta ya tekrar en başa dönüyoruz, ya da yeni bir yol çiziyoruz kendimize.
Ben de, yaşam döngüsüne yasladım oyunu.Bir diğer ifadeyle, konsepti devam eden yaşam döngüsü üzerine kurdum.
Pınar Çekirge - Nasıl ?
Bilge Emin - Gitta ve Jerry, yaşadıkları ilişki içinde geçirdikleri değişim neticesinde, tekrar başladıkları noktaya dönerler.Kuşkusuz, eriştikleri nokta başlangıç noktası olsa da, bundan sonra gidecekleri yolun farklı veya aynı oluşu tümüyle onlara kalmıştır.
Pınar Çekirge - Eksik yanlarını birbirinde tamamlıyorlar farkında olmadan...
Bilge Emin - Aradıkları cevapları buluyorlar böylece.Bir taraf salt verici, diğer taraf alıcı olmuyor yani.Sahiplenmiyor, birbirlerini özgür bırakıyorlar zaman içinde.Bağımlıyken, bağımsızlaşıyorlar giderek.Hayatlar ipotek altına alınmıyor.Denge kuruluyor.
Pınar Çekirge - İlişki biterken yeni bir ilişkiye yelken açılıyor.
Bilge Emin - Farklı bir yolculuk için ilk buluşma noktasına dönmeleri bu nedenle gerekliydi.
Pınar Çekirge - Yönetmen olarak başlangıçta kurduğunuz hayalin yüzde kaçına eriştiniz ?
Bilge Emin - Yüzde yüzüne yakın, diyebilirim.Son derece uyumlu, enerjik bir ekiple çalışmanın güzelliğini yaşadım mesela.Benim matematiksel bir reji anlayışım vardır.Yani sahnede her duruş, her hareket, her detayın bir nedeni olmalıdır...bu anlayışımı oyuncular da, tasarım ekibi de tam olarak kavradılar.İsmail Dündar, projeye sonradan dahil olsa da, çok kısa sürede karakteri çıkarttı.Dediğim gibi, pürüzsüz çalıştık.
Pınar Çekirge - Son olarak her insanın bir püf noktası vardır.Ya Bilge Emin'in ?
Bilge Emin - Seyirciyi asla küçümsemeyen, seyirciyi düşünen ama seyirciye göre oyun yapma arzusunda olmayan bir yönetmenim, desem..
Anahtar Kelimeler: bilge emin, Salıncakta İki Kişi
0 Yorum