Müziksiz Evin Konukları’( Lost in Yonkers) Neil SIMON Tiıyatrokare Ankara Turnesi
Mayıs’ın ilk haftasında Ankara Şinasi Sahnesinde, Dönemin başından beri görmek istediğim ‘Müziksiz Evin Konukları’ adlı oyunu Ankara Turnesinde görme şansını buldum.
2014’ SADRİ ALIŞIK TİYATRO ÖDÜLLERİ’sonrası daha bir mutlu daha bir eleştirisel olarak biletimi aldım.
Oyun ,Nedim Saban tarafından ikinci kez sahnelenme eylemi ile birlikte, Bir başka sanatçının anısına hizmet ederken diğer sanatçının da onca başarılarla dolu yılına bir armağan gibi Sayın SABAN tarafından düşünülmüştür.
Tiyatrokare’nin bu vefa duygusuna dayanarak gerçekleştirdiği, 2014 yılı bu müstesna düşünce eylemi büyük tiyatro ödülünü benceTiyatrokare’ye çoktan kazandırmıştır. Alışılmışın dışı bir uygulamanın da örnek sahibi Sayın SABAN ve arkadaşları olmuştur.
Neil Simon tarafından ustalıkla gülmece ve duygusallığın birlikte işlendiği,kahkahalarla gülmediğimiz ama gülümsediğimiz bu oyun da yazarın en iyi oyunlarından biri olmuştur.
Amerikan halkının orta sınıf yaşam örneği olan bu aile,İkinci Dünya Savaşı sırasında iki erkek çocuğun, büyükannelerinin evinde yaşadıkları bir dolu ev prensiplerine uyumsuzluklarından kaynaklanan zor yaşamları ile birlikte engelli Bella Teyze’nin de varlığının katıldığı zaman, zaman sevginin ve de hoşgörünün ötelendiği , zaman ,zaman da tam tersi sürecin işletildiği oyun düz ,süslemeden uzak şartların getirdiği bir aile yaşamının tam tamına kendisidir.
Pulitzer Ödüllü, Bu oyunda özellikle iki erkek çocuğunolduğu gibi diğer aile bireylerinin de gerçekten aile yaşamları zordur.
Aile’ye bakacak olursak; ‘Bella Hala rolünde hayranlıkla izlediğim , üstlendiği bu zor rolü ve mükemel performansı ile baştan sona oyunun yürütegeçi olmuş, Zorluğunu bilen, üstlenen ve üstesinden başarı ile gelen genç ama bu rolü ile artık ustalığa adım atmış bir sanatçı olarak gördüğümüz Özge ÖZDER’i çok önemli bir isim olarak Türk Tiyatrosu başarı isim listesine de yerleştiğini görüyoruz.
2014 Mayıs ayı ‘SADRİ ALIŞIK TİYATRO KADINKOMEDİ DALINDA ‘Yılın En Başarılı Kadın Oyuncu ÖDÜLÜ’nü ‘ alan ÖZDER için bu oyunda tek gerçek vardır, Ödül sahibini bulmuştur..
.
Bu oyun sanatçı Özge Özder’in çoğunlukla üzerine kurulmuş İkili ,üçlü veya daha çoklu sahneler de de oyuncu üzerine bırakılan oyun tüm duygusallığın bilinçli olarak güzelliklerini de seyirciye yine bu oyuncusunun yumuşacık bir şekilde bilinçli olarak aktarımı sağlanmıştır.
Oyuncu, Oyunda zarif bedenini oyunculuğunun tüm üst sınırını zorlayarak mükemmel ifade ettiğinin de farkındadır.
Özge Özder , arkadaşlarının önüne geçmeden olması gereken sıcaklığı veya tam tersi alış verişi akılcı bir yöntemle sahnede kurmayı da başarmıştır.
Sanatçı özlediğimiz diksiyon , fonetİk bilgisinin getirdiği ses renginde de hiçbir abartıya kaçmadan Özder’in mükemmel uygulayışları çoğunlukla son zamanlarda sahneler de bulamadığımız ve seyir yerimizde özlenen ‘ seyirci mutluluğu’ ile yeniden bu oyunda bizi buluşturmuştur.
Teşekkürlerimiz size sevgili( Bella Hala) Özge ÖZDER.
Büyükanne ‘(Grandma)de Serpil TAMUR ‘un başarısı arkasında taşıdığı elli yılın güzelliğine ilişkindir. Oyunculuğu ise bu oyun’un bir başka parlaklığının ve özelliğinin nedeni olarak bizi karşılamıştır.
Arty rolünde izlediğimiz Selim TEZİN’İ ilk kez tanıma fırsatı buldum.Genç oyuncuyu büyük bir beğeni ile izlenirken,.Sahne de doğal olarak öne çıkışını önlemek mümkün olmuyor..Müthiş bir sahne ışığı olan oyuncu, fiziksel yapısını bile bu nedenle adeta yeniden tersine işleyişle olumluya çevirmiştir.
Asuman ÇAKIR’ (Gert) ın Sevimli Hala olarak canlı görüntüsü ve enerjik yapısı çok beğenilirken, Nefes çekişlerindeki sıklığın abartıya ulaşmadan sayıca eksiltilmesi olasılığını düşünmemek de mümkün değil.Oyuncunun da daha telaşsız , rahatlama şıklığını da kanımca bu durum sağlamış olacaktır.
Abdullah SEMERCİ (Jay)’de gördüğümüz değişimler de de istenileni yakaladığımızda, seyirci biraz daha bir beklenti içine girmiştir.
Abdullah SÜSLER’(Eddie) de ise değişimlerin getirdiği farklılıkları daha açık görme isteği SEYİRCİYİ körüklemiştir.
Emrah DÜZKAYA ‘(Louie) nın önünde çalışma yıllarının olduğunu söyleme içtenliğimi paylaşırken , bu güzel oyunu ve yorumu daha ileri yıllara taşıma dileğimden bu istek oluşmuştur.
Dekor Tasarımında Savaş DİNÇEL, Kostüm Tasarımında Serpil TEZCAN ,Işık Tasarımında Mustafa TÜRKOĞLU görmek istediğimiz tüm uygulamaları düşünmüş organik yapıya ters düşmeden tüm olasılıkları bile düşünerek, Oyuna desteklerini verirken bazı düşünce kıvrımlarının bile getirebileceği zorlukları , yumuşacık geçişlerle uygulamalarında ortaya çıkarmışlardır.Kutlarım.
Nedim SABAN ve Tiyatrokare
Sayın SABAN’ın Büyükanne ve özellikle Engelli , Bella Hala üzerinden kurduğu müthiş reji dengesinde dış ve iç adeta matematiksel bir formülün uygulanışı olarak herşey yerli yerine oturtulmuştur
.Karşıtlıklar ise yıne aynı evrensel temel unsur gözardı edilmeden reji de kullanılmıştır.
Yaşlı ( Engelsiz), Genç(Engelli )ve çeşitli dürtülerle birlikte savaş ortamının da getirdiği karamsarlık,çöküntü,yalnızlık ve herşeye rağmen sevgiye yöneliş rejinin bir başka başarılı uygulanışı olmuştur.
Yazar SIMON , Nedim SABAN rejisi ile bu oyununu seyretme şansını bulabilse demem karşısında abartı yaptığım düşünülebilinir. Neil SİMON hayranı olarak bunu rahat rahat yazabilmişliğimin yanında özel bir tiyatronun varoluş zorluklarının ötesine , Sanat sevgisinin bir de vefa yapısı içinde sunumu Sayın SABAN ile Tiyatrokare’nin bir başka özenilesi durumunu da ortaya çıkarmıştır.
Teşekkürümle birlikte,,Tiyatrokare’nin yeni bir seyircisi daha yeni sezonda İstanbul veya Turnelerinizdeki ouynlar da yerini alacaktır.
Füsun BALKAYA
13.MAYIS 2014 /ANK
Anahtar Kelimeler: müziksiz evin konukları, tiyatro kare
0 Yorum