"LOZAN " ve "İSMET İNÖNÜ"...
60.yılını kutlayan Devlet Tiyatroları İstanbul’da Memet BAYDUR’un yazdığı “ LOZAN”ı Mahmut GÖKGÖZ yönetiminde sahneliyor.
24 Kasım 2001 de yitirdiğimiz Memet BAYDUR için en tehlikeli saniyeler, seyircinin bıyık altından gülümsemeye başladığı saniyedir. Sahnede “oynanan” oyunla, seyircinin “dalga geçme” günün birbirinden koptuğu andır bu. Ama BAYDUR’un kaleme aldığı; “ Limon”, “Cumhuriyet Kızı”, “Kadın İstasyonu”, “ Yangın Yerinde Orkideler”, “ Düdüklüde Kıymalı Bamya”, “ Yeşil Papağan Limited”, “Kamyon” gibi bir çırpıda sayılaverilen tüm eserlerinde bu tehlikeli saniye hiç olmadı benim izlediklerim arasında.
Sahneye çıkan bu oyunlarda topluluklar ne kadar özensiz olsa da “oyun” onları bir biçimde kurtardı. Ayakta tuttu.
Genç Cumhuriyet’in dinamizmine, inatçı direnişine, inançlı sivil bakış açısına içinde yaşanılan yüzyıldan bakılıyor bu kez Lozan’da. Kimilerinin “hezimet”, kimilerinin “zafer” saydığı “Lozan Anlaşması” koşulları irdeleniyor. Sevr’in nasıl tarihin çöp tenekesine atıldığına tanık oluyoruz yeniden sahnede.
1920 li yıllarda onca savaşta çizmeleriyle nice savaşları yöneten bir askerin, İsmet İNÖNÜ’ nün Lozan’da Dışişleri Bakanı olarak genç Cumhuriyet’in sınırlarını çizerken demokrasiye ve Büyük Millet Meclisi’ne ne kadar önem verdiğinin altı çiziliyor.
Gücünü sabrında, beklemesini bilmesinden, özellikle de hayat bilgisi ve muhakeme yeteneğine dayalı inatçı kişiliğinden alan İsmet İNÖNÜ, Lozan konferansında kendisine önceden biçilmiş olan rolü oynamayı reddeden güçlü bir karakter olarak çıkıyor. Olayların akışını kendi lehine çevirecek koşulları yaratmadaki ustalığı ortaya çıkıyor.
BAYDUR’ un bir ustalığı ise oyun kişilerini kimi özel ruhsal ayrıntılarla donatarak onlara insani bir sıcaklık kazandırmış olmasıdır. Her kritik karşılaşmanın sonunda ve İsmet İNÖNÜ Sevr vazosuna attığı “tokat” yazarın oyun kurgusuna kattığı, anlamlı olduğu kadar sevimli ayrıntıların başında yer alıyor. Onun hayatta bütün oyunlarında tanık olunan “ buruk ve alaycı” bakışı yansıtıyor.
Ozan UÇAR, Nişan ŞİRİNYAN, Ali İPİN, Şahin ÇELİK’ in oynadığı “LOZAN”, “çizmeden iskarpine geçiş ” sürecini üretenlere bir saygı göstergesi. Cumhuriyet’in kritik kültürel ve siyasal dönemeçlerini, bugünün gözünden aktarmayı, bu arada hem tarihle yüzleşmeyi, hem de Türk oyun yazarlarının toplum- siyaset- tarih saçayağının neresinde durduklarının ve bunu dramatik açıdan hangi yöntemler kullanılarak yazdıklarını gösterecek bir sunum. Bu topraklarda olan ya da ülkemizi imgeleyen olaylar ve yaşantılar üzerine yazılmış seçkinin Türk Tiyatrosunun durduğu yeri gösterme açısından özellikle önemli olduğu görüşünü özenle yerine getiriyor “LOZAN”.
Bu başarılı oyuna değişik tatlar almak amacıyla önerimler arasında yer veriyorum.
Anahtar Kelimeler: lozan, istdt, istanbul devlet tiyatrosu
0 Yorum