Kapitalist ‘Küçük Adamın’ Zengin Olma Hayali
1930’lı yıllar... Yer Almanya... Aldof Hitler’in Nasyonel Sosyalist Parti’si seçimlerle (!) yavaş yavaş iktidar olma yolunda ilerler. 1. Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıkan Almanlar Versay Anlaşması’nın ağır koşulları altında tüm ekonomik alt yapılarını kaybetmişlerdir. Belirli zümreye, dine bağlı azınlığın zenginlik içinde yaşadığı ülkede, işçiler açlıktan ölmemek için mücadele verir. İnsanların yiyecek ekmeği, barınacak evi, içecek suyu dahi yoktur. Her geçen gün şartlar insanları öylesine zorlar ki; iş bulmak ve ekmek almak için kuyruklarda sayılar yüz binlerce rakama ulaşır. İşte böyle bir dönemi ‘Küçük Adam Ne Oldu Sana’ adlı oyunla bizlere sunan Hans Fallada, Almanya’nın o dönemki fotoğrafından dünyanın şu an yaşadıklarını görmüş.
Sadri Alışık Tiyatrosu’nun sahneye taşıdığı konunun yönetmeni Barış Erdenk.
Nazilerin iktidar olma yolunda elde ettikleri başarıyı netleştiren ‘Küçük Adam Ne Oldu Sana’, fakir insanların zengin soylulara karşı tarihsel mücadelesini yeniden bizlere gösteriyor. Tarihin ilk sınıf savaşını başlatan Spartaküs’e bol bol göndermeler yapan oyun hakkında söyleneceklere dikkat etmek lazım. Çünkü tarihsel koşulları o dönemim şartlarına göre yorumlamak gerekir. Benzerlikler olsa da, ortaya koyulan eylemin alt yapısını günümüzle bir tutamayız. Türkiye’deki politik konjoktöre bakarak yapacağımız yorumlar oyunu sığ bir alana çeker, ki böyle olması asıl konunun özüne aykırı yorum oluşturur.
Konuda Alman işçi kızıyla, zengin olma hayalleri peşinde koşan tezgahtar memurun aşk ilişkisini görürüz. Yoksulluk günden güne tırmanırken aşkla bağlanan bu iki insan, dönemin olumsuzlularına rağmen inatla hayata tutunmaya çalışır. Bir yanda işçiler sosyalist hareketlerle rejime başkaldırmış, diğer yanda Naziler işbirliği yaptıkları burjuva sınıfıyla iktidara emin adımlarla yürümektedir. Kaotik ortam içinde ‘küçük adam’ işsiz kalma korkusuyla zengin patronlarına ses çıkarmıyor, kendisini, karısını ve doğacak çocuğunu politik olaylardan uzak tutmaya çalışıyor. Berlin’de karşılaştıkları manzara karşısında sessiz kalmaya direnen adam sonunda öylesine büyük patlama gerçekleştiriyor ki, işte yukarıda bahsettiğim Spartaküs öyküsünün başladığı nokta oyunun son noktası oluyor. Fakat bu patlamaya rağmen sosyalistler, faşist Naziler karşısında büyük hezimete uğrayacaktır. Ta ki 2. Dünya Savaşı sonunda Sovyet orduları Berlin’e girene kadar...
Barış Erdenk, Sadri Alışık Tiyatrosu’nu Yüceltiyor!
Oyunun usta yönetmeni Barış Erdenk, geçtiğimiz Uluslararası Karadeniz Festivali’nde Shakespeare’in ‘3. Richard’ oyununu yönetmiş, eşine az rastlanır yöntemle o tiyatro sezonunun en kaliteli işini gerçekleştirmişti. Bakış açısını sevdiğim çağdaş yönetmenlerden kendisi. ‘Küçük Adam Ne Oldu Sana’ oyununda bolca konu geçişi bulunmasına rağmen, yönetmenin sahneye koyduğu akıl dolu yönetim hiçbir aksaklık olmadan konunun sürmesini sağlamış. Sahne; dekor, kostüm, ışık üçleminde harkulade dizayn edilmiş. İç içe geçmiş dekorlar, karakterleri doğru yorumlayan zeki oyuncular oyunu canlı tutuyor. Ayrıca politik olayların ön plana çıkması, konu boyunca sosyalizm ve işçi hareketlerinin desteklenmesi, yönetmenin sahneye düşünsel yansıması sayılabilir.
Büyüleyici Oyuncu Songül Öden!
Fakir işçi kızının dramatik öyküsünü bizlere anlatan, ‘sonrasında aşkı için her türlü zorluğa katlanan sosyalist kadında Songül Öden, karakter analiziyle herkesi kendisine hayran bırakıyor. Oyunu sil baştan tek başına sırtlamış. ‘Karakter oyuncusu’ özelliği sahnede ışıl ışıl parlamış. Yılın en iyi kadın oyuncusunu hayranlıkla izlediğimi belirtmeliyim. Deniz Celiloğlu, burjuva hayatına özenen, ama o noktaya asla ulaşamayan, konunun sonunda doğru yolu bulan ‘küçük adam’ yorumunda sesiyle, vücut diliyle çok iyi; ama şu jest-mimik değişimleri neden hiç olmuyor? Alman faşizminin irdelenmesinde kalabalık kadronun rolü büyük. Gülsen Tuncer, Metin Bükteleser Karabil, Ayhan Anıl, Utku Demirkaya... kısacası kadronun tamamı sahne üstünde yönetmenin söylediğini harfi harfine yerine getiriyor.
Sibel Erdenk’in başarılı koroegrafisi müziklerin ritmine uygun kollektif bir yapı ortaya çıkarmış. Cevanşir Guliyev’in müzikleri ise bu sezonki tiyatro ödüllerine çok yakın. Aytuğ Dereli işlevsel dekoruyla akıcı konuyu desteklemiş.
Barış Erdenk’in dana önce Antalya Devlet Tiyatroları’nda sahneye koyduğu, şimdi de Sadri Alışık Tiyatrosu için yeniden yorumladığı ‘Küçük Adam Ne Oldu Sana’; vahşi kapital sistemi, açlığı, yoksulluğu, dikta faşizmini kıyasıya eleştiriyor. Oyunu izlerken Türkiye’nin ‘demokratik’ (!) yaşantısını düşünebilir, içinde yaşadığınız sistemi sizler de eleştirebilirsiniz.
Gösteri ilgili bilgilere, oyun tarihlerine http://www.sakm.net/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Yaşam Kaya / [email protected]
Anahtar Kelimeler: Barış Erdenk, Küçük Adam Ne Oldu Sana, sadri alışık tiyatrosu
0 Yorum