Muteber - Devr-i Alem Oyuncuları
Girift Konular; Apaçık Bir Anlatım…
Oyunun yazarı kendisi de bir depremzede olan ve dolayısıyla yaşanan elim olayın her saniyesine şahit olan Tanya Aksu Gökdeniz… Duygudaşlık oluşturma ve hemen hemen her ânı daha içtenlikle aktarma başarısının arkasındaki temel nedenlerden biri de oyundaki her sahneyi bizatihi yaşamış olmasıdır. Yazar, iç içe geçmiş onca olguyu net bir hâle getirerek anlatmış. Esasında bir oyunda birden fazla derdi ve mesajı vermek, ayrıca birden fazla ana konuyu, tali konuma düşürmeden irdelemek, seyirciye hepsini birbirinden ayırt ettirerek ama oyunun nihayetinde her birinin yine birbiriyle ilintili konular olduğunu benimsetmek zordur. Oyunda, bu zor iş başarılmış.
Yazar, oyundaki çeşitli kültürlerden ve sosyoekonomik düzeylerden gelen altı kadını, hem yaşadıkları içsel süreçleri hem de bulundukları ortamları aynı anda vermiş. Bunu yaparken de asla taraf tutmamış. Mesaj vermekten bahsettim yukarda; yazar, sanatçı duyarlılığının getirdiği hassasiyetle ve sorumluluk hissetmesi nedeniyle insanlara bir şeyler anlatma gayesinde ancak bunu asla kör göze parmak şeklinde yapmamış. Bütün olaylara ve karakterlere çok dengeli yaklaşmış. Kimseyi kötü veya iyi ilân etmemiş. Var olan neyse onu yansıtmış ki aksini yapsaydı oyun çok sakil bir duruma düşerdi. Kararı seyirciye bırakmakla en doğrusunu, hatta olması gerekeni yapmış.
Oyundaki karakterleri canlandıran Tanya Aksu Gökdeniz, Efsun Akkurt, Oya Bacak, Güneş Özbek Akman, Jeniffer Boyner, Helin Ak rollerinin hakkını vererek oynuyorlar. Ayrıca rejinin vermeyi amaçladığı karakterler arasındaki ayırımı da çok net veriyorlar. İzleyiciyi duygudan duyguya geçirirken hiç es vermeden yapmaları, zihnimizi devamlı diri tutmaları ve her an dinamik bir biçimde oyunun içinde olmaları, solo sahnelerde de aynı şekilde oyunda kalmaları çok iyiydi. Mehmet Konuk
http://tiyatronline.com/muteber_-devr-i-alem-oyunculari-12470
Hiç Kimse veya Herkes...
Hiç Kimse’yi oyunlaştıran ve yöneten Tanya Aksu Gökdeniz, romana çoğunlukla sadık kalmış. Oyunda çok söz olmasına rağmen, yönetmen oyunun devamlı diri tutmasını bilmiş. Seyircinin bir an sıkılacağı ve gözünü sahneden ayıracağı bir boşluk bırakmamış. İzleyenlere devamlı bir tempo içinde olacağı ve beyin jimnastiği yaptıracağı açmazlar var sahnede. Yarattığı atmosfer, bizi sadece bir hastane odasına hapsetmiyor, aynı zamanda kişiyi adeta iç dünyasını gösteren bir dehlize sokuyor. Öte yandan da bir ev ortamında insana kendi kendine bir konuşma yapıyormuş duygusunu yaşatıyor.
Yönetmen, aynı zamanda Doktor Zeynep rolüne de hayat veriyor. Zeynep’in Erkut’la görüşmelere ilk başladığı zamanlarda sergilediği ve standart kıstaslara göre normal diye değerlendirilen davranışları ile Erkut’la diyaloğa girdikçe gösterdiği tavırları değişiklik gösteriyor. Tanya Aksu Gökdeniz’in bu değişimin ibresini çok dengeli bir biçimde ve bir o kadar da kademe kademe tırmandırması takdire şayan. Ancak bazı dönüşümlerin ve uyanışların, daha doğru bir deyişle, Zeynep’in bazı durumları fark edişlerinin altını çizmek maksadıyla, mimiklerini fazlaca keskinleştirmesi göze batıyordu. Mehmet Konuk
http://tiyatronline.com/hic-kimse-veya-herkes--6594
0 Yorum