Hüseyin Barış Özkan ( Ayın Söyleşisi)
Mesleğini sırtında bir yük olarak görmeyen, hem gerçekleri hem hayalleri bir arada tutup yolunda emin ve umutlu adımlarla yürüyen bir oyuncu Barış Özkan.Onunla tiyatronun durumunu hem içeriden hem de dışarıdan değerlendirmeye çalıştığımız bir söyleşi gerçekleştirdik.
Tiyatronun bir derdi olmalı!..
1-Devlet Tiyatroları’nın Anadolu şehirlerinde de yerleşik sahnelerinin olması tiyatronun insanların günlük yaşamına girmesi, herkesin ayağına kadar gitmesi açısından olumlu karşılanırken bir taraftan da buralardaki kadroların genç oyunculardan oluşması dolayısıyla gençlere yol gösterecek kimse olmaması ve buralardaki sanatçıların kendilerini besleyecek kültür sanat ortamından yoksun kalmaları nedeniyle de eleştiriliyor. Siz Bursa’da bu eleştirileri haklı çıkaracak sorunlar yaşıyor musunuz?
Ben Bursa ,Konya ya da Adana özel tiyatro amatör tiyatro yada lise tiyatroları olarak ayrım yapmak istemiyorum. Bence tiyatro her yerde aynı mantıkla yapılmalı. Bir kısmı daha yeterli bir kısmı daha yetersiz olabilir ama hepsinin bir derdi olmalı. Bu dert kimde yoksa onu ben gereksiz bulurum, zaman kaybıdır bu sorun. Bursa’da da var Konya’da da adını hiç duymadığımız bir yerde de. Bence tiyatroya bakış açışı geliştirilmeli.
2-Seyircilerin, yazarların, yönetmenlerin ve devlet tiyatrosu söz konusu olduğunda yöneticilerin tiyatrodan ve oyunculardan neler beklediklerini biliyoruz. Burada dikkat etmediğimiz nokta oyuncuların beklentileri. Salon sıkıntısından, ekonomik sorunlardan bahsediliyor hep. Bir oyuncu olarak siz tiyatrodan özellikle seyircilerden neler bekliyorsunuz? Her oyunda salonun dolu olması bir oyuncuyu tatmin etmeye yeter mi?
Ben seyirci açısından çok önce bu saydığın mercilerin öz eleştiri yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Biz ne yapıyoruz diye çünkü seyirciyi ben çocuk gibi görüyorum ne verirsen onu alıyorlar. Onların beğeni kalitelerini yükseltmek bizim oynadığımız oyunların kaliteleriyle orantılı. Benim için seyircinin salonu doldurması mutlaka önemli ama daha önemlisi oyun bittinde alkışlama pozisyonu. Bunu ayakta tutabilirsek bence sorun çözülebilir.
3-Konservatuarı bitirip profesyonel olarak tiyatro dünyasının içine girdiğinizde nelerle karşılaştınız? Sizi şevklendiren, heyecanlandıran ya da hevesinizi kıran, sırtınıza bir yük olarak binen durumlarla karşılaştınız mı?
Gönül verip girdiniz işlerde bu tip durumlarla karşılaşmanız çok normal tabi ki yaşadım yaşamaya devam edeceğim..
4-Tiyatronun içinde mücadele, çalışma, büyük bir ego var. Pek hoş olmasa da zaman zaman küçük hesaplar, hırslar da söz konusu olabiliyor. Tüm bunlar dikkate alındığında psikolojik açıdan çok yıpratıcı bir durum. Kendinizi bunlardan soyutlayıp sağlıklı bir şekilde mesleğinizi sürdürmek adına neler yapıyorsunuz?
İnsan olduğumu unutmamaya çalışıyorum.
5-Konservatuar sayısı arttı, aileler artık eskisinden daha çok destek oluyorlar. Oyuncu olmak isteyen gençlerin önündeki engeller bir anlamda azaldı fakat tiyatronun önemi ve değeri değişti sanki bu işin içindeki insanlar için. İdealler yerini şöhret ve paraya bıraktı, konservatuardan mezun olduktan sonra tiyatro sahnesiyle buluşmayan oyuncular var. Genç bir oyuncu olarak kendi sanat yolculuğunuza baktığınızda neler görüyorsunuz, nasıl bir hedef belirlediniz?
Evet bu saydıkların doğru ama bence bu bir süreç yaşanması gerekiyor. Ben bu yolculukta çok aceleci davranmak istemiyorum. Evet ben mezun oldum ve direkt İstanbul’ a gidebilirdim ama Bursa’yı tercih ettim. 3 sene Bursa’da yapmak istediklerimi yaptım şimdi İstanbul’da yaşıyorum. Bu yolculukta zor olacak biliyorum, hedef olarak kendimden uzaklaşmak istemiyorum. Tabi ki hedeflerim var umarım bunları gerçekleştirme fırsatı bulurum.. Mehmet Bozkır
Siyah Çoraplar - Bursa Devlet Tiyatrosu
Oyunda görev alan,kadrolu ve sözleşmeleri oyuncular; Hafize Gün, Emine Sitare Tuna, Kazım Güçlü, Tansu Taşanlar, Levent Aras, H.Barış Özkan, Yunus Emre Kılınç, Ece Kılınç, Erem Nalcı, Yasemin Yalçınkaya,Adnan Tunalı,bu tarihi oyunda üzerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirdiler. Oyunculuklarına yüreklerini katarak başarılı bir iş çıkardılar... İhsan Ata
0 Yorum