MAKALELER

Kerem Gibi - Dostlar Tiyatrosu

2010.11.12 00:00
| | |
5447

Nazım Hikmet’in şiirlerinden oluşan ‘Kerem Gibi’ belgesel bir film kıvamında, Selanik’ten Moskova’ya dek unutulmaz şairin yaşamını...


 

Sahneye çıkmak için yalvaran şiirler… 'Kerem Gibi'...
      
hava kurşun gibi ağır
bağır bağır bağır bağırıyorum...
. Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum...
 
o diyor ki bana:
— sen kendi sesinle kül olursun ey!
kerem gibi yana yana...
dert çok, hemdert yok
yüreklerin kulakları sağır...
hava kurşun gibi ağır...
 
ben diyorum ki ona:
— kül olayım kerem gibi yana yana.
ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak,
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
 
hava toprak gibi gebe.
hava kurşun gibi ağır.
bağır bağır bağır bağırıyorum.
koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum....

 


 
    Nazım Hikmet ‘Kerem Gibi’ adlı bu şiiri, kendisiyle aynı yola baş koyan fakat sonrasında o yoldan çekilmek zorunda kalan ve Nazım'a da bu konuda baskı yapan birkaç arkadaşı için yazmış. Nazım’ı sevdasından vazgeçirmeye çalışan dostları onun kavgasını Kerem ile Aslı’nın aşkına benzetmişlerdir.
 
    Kurulduğu 1969 yılından bugüne seyirciyi düşündürmeye yönelten, tartışmacı bir tiyatro ortamı yaratmayı hedefleyen Dostlar Tiyatrosu’nun son oyunu "Kerem gibi: Nazım Hikmet’le 35 Yıl"da aynı zamanda, 1975 yılında Nazım Hikmet’in Kerem Gibi oyununu uyarlayan Genco Erkal’ın, geçen 35 yılda Nazım Hikmet’i anmak için katıldığı etkinlik ve organizasyonlardan da görüntüler var.

 


 
    Gösteride Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde ve Piraye, annesi Celile Hanım’ın Nazım Balaban’ın ‘Mapusane Kapısı’ ve ‘Bursa Cezaevi’nde Koğuş’ adlı tabloları, Gündüz Gölönü’nün ‘Davet’ adlı gravürü ve İbrahim Niyazoğlu’nun ‘Düşman’ adlı şiir için yaptığı kolaj yer almakta. Arka planda geçen tüm bu görüntüler Erkal’ın deprem gibi sesiyle daha bir etkileyici hal alıyor.
 
    Oyunun müzikleri Fazıl Say’ın Nazım oratoryosu ve Can Dündar’ın ‘Nazım’ adlı belgeseli için yazdığı müzikten bestelenmiş. Diğer taraftan gösteri için tüm arşivini dostlar tiyatrosuyla paylaşan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nı unutmamak lazım.

 


 
    Oyun boyunca sahneyi kaplayan perdeye Nazım’ın belki de bugüne kadar görülmemiş resimleri videolarının yanı sıra soyut fon resimler usta sanatçı Erkal’a eşlik ediyor. Erkal yanı sıra Kurtuluş Savaşı, Küba Devrimi, Hiroşima, Nagazaki, 77’deki 1 Mayıs yürüyüşü ve tekel işçilerinin yürüyüşlerini de perdeye yansıtarak geniş bir yelpazeyle herkesi kucaklıyor.
 
    Erkal, tüm baskılara, gözaltlarına, yargılanmalara, yasaklanmalara rağmen Nazım’la yolculuğuna hep devam etmiş. ‘Karanlıkları aydınlığa dönüştürmek için’ Nazım’la olan yolculuğuna hala devam ediyor.
 
    Genco Erkal’ın Nazım sevdası ‘Kerem Gibi’nin her satırına işlemiş. Kendisinden tek bir sözcük bile eklemediğini söylüyor Erkal ama her sahnelenişinde tiyatral dili açısından devamlı bir arayış içerisinde.
 
    Genco Erkal madımak otelindeki korkunç olaylar hakkında çok kapsamlı bilgilere ulaştıran bir belgesel filme sahip oyun olan ‘Sivas 93’ gibi bu oyunda da Nazım’ın şiirlerini görüntüler eşliğinde ‘şiir dinletisi’nden uzak belgesel bir tiyatroya dönüştürmeyi başarıyor. Nazım’ın şiirleri Erkal’ın etkileyici yorumuyla ete kemiğe bürünüyor.
 
    Erkal'dan nazım şiirlerini dinlemeye başladığınızda tüm insani duygularınız gün ışığına çıkıyor. Erkal görüntüler eşliğinde seslendirdiği şiirlerle insanı oturduğu koltuktan alıp bizi Nazım’ın yaşadığı döneme götürüyor. Tüm bu yaşanan acıların ortasında salondan ayrıldıktan sonra her şeye rağmen yaşamak isteğiniz ağır basıyor. Ve Nazım’ında isteği/dileği/dediği gibi… ‘Yaşamak güzel şey be kardeşim’ diyorsunuz.

Anahtar Kelimeler: kerem gibi, dostlar tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





TİYATRONLİNE

E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir