MAKALELER

Kendime Kıyamam - Ankara Devlet Tiyatrosu

2006.02.06 00:00
| | |
7561

Evlilik karşıtı bir nikah memurunun, komik öyküsünü anlatan "'Kendime Kıyamam" adlı oyunda, başından kötü bir evlilik geçtiği için,...

  

ALDATILDIĞI İÇİN EVLENMEKTEN KORKAN BİR ADAM(JEGER)'IN HİKAYESİ ''KENDİME KIYAMAM''.…

Usta sanatçı bu oyunda 3 kadın etrafında Sekreteri (Lam karakteriyle-Zeynep Aytek Metin),Eski karısı (Sonya karakteriyle –Pervin Balcı,) ve hayatının aşkını bulan (Julia karakteriyle-Lale başar) arasında gidip gelmektedir. Bu 3 kadın arasında sıkışıp kalan jeger (murat atak) sonunda seçimi hiç beklenmediği julia olarak kullanır.
 
Jeger sekreterinin cilveleri altında kalan,haftada bir gün beraber olmayı kabul eden, bunun nedeni olarak bağlanmaktan korkan, geçmişinde yaşadığı evlilikte aldatıldığı için, evliliğe kesinlikle karşı olan, evlenmenin kendisine kıyacağını düşündüğü,ve bunu seyircinin arasında dolaşarak ta paylaşması; seyirciyi oyuna daha bir inandırıcı olmasını sağlıyor.seyirci daha yakın hissediyor kendini oyuna.Rahatlık,Performans ve ne ararsanız bulabileceğiniz,bitmesini dahi istemeyeceğiniz ender oyunlardan.
 
Rahatlık oyun metnine de yansımış, baba-oğul arasındaki ilişkide sınır tanımamış yazar Curth Flatow ..Oğlu teddy (Gürdal karaoğlu) eve kız atmasını bizzat babası ister,O gece babası sekreterinin evinde ağırlayacak. Yasak ilişkiler burada programlı bir şekilde işlenmiş,Oğlu flörtün aksine evlenme taraftarı iken,babası buna karşı bir tavır sergileyerek tezatlığı da gözler önüne sermiş,böylelikle de keyifli bir oyun çıkmış ortaya.Ama bilmediği durumun daha vahim olduğudur. Oğlunun sevgilisi hamile,evlenmek zorundalar.Dönen dekorun yanında telefon görüşmelerinin yapılması bazen burun buruna gelmeleri dahi oyunun etiğini hiç bozmamış,aksine görüşmeler yapılırken mizanselleri de gözler önüne koymuş.baba oğul arasındaki bu doğaçlamalarla süslü sözler,muhteşem bir performansın kaçınılmaz olduğunu da göstermiş.
 
Göz zevkinin de yaşandığı bazı sahnelerde seyircinin sıkılmaması,ve göze hoş gelen tasarımlarda sunulmasının güzel örnekleri yer almış.Julianın kendi evinde siyah geceliğiyle seyirci karşısına çıkması da bunların arasında gösterilebilir. Konu yeğeni yani gelin olacak olan gabu(Hicran yavuz)’nun hamile oluşu.İki kadın arasındaki dedikoduyu andıran sözler yerli yerinde..Pilot Vırich (Ünal yeter) sadece telefon görüşmeleri ve yeni pijama tasarımlarıyla başarılı..
 
İşte bu noktada Julia devreye girerek Jegerin işyerine gelir ve çetin bir tartışma başlar,Juliayla tanışması ve ilk buluşma tesadüfte olsa burada başlamıştır. Tesadüfe bakın ki kader bunları ayıramaz,şemsiye sahnede unutulur.Jeger bunu vermek üzere butiğe geldiğinde, ilk yakınlaşma hatta ve hatta ilk temas burada gerçekleşir.Yalnız Robentinyo adlı Aşçı (Mehmet Ali Toklu,) öncesinde İtalyanları andıran kullandığı her kelimenin arkasına ‘’minyooo’’ kelimesini takarak italyanca bir yorum sağlamaya çalışsa da,son sahnede (evlenme sahnesinde) düzgün Türkçe ye kaçan bir yorum sergiler,sanırım orda bir kayma olmuş. Getirdiği haberde Julia ile Jegerin yakınlaşmasını sağlayan fırtınanın çıkması,bu nedenle randevusuna yetişemeyen Jeger juliayla kalır.
 
Artık bu noktadan sonra beraber yaşayan juliayla jeger ,akşam ektiği Sekreteri lamla tartışmaya girerler ve lam Jeger’den ayrılır. Jegerin istediği olmuş,Seyirciye de zaman zaman oynaması başarılı performansını perçinlemiş.Yanlış anlaşılmalarında zaman zaman kahkahaya boğan, tam anlamıyla bir şova dönüşen gösteri halini almış.
 
Beklenen kaçınılmazdır,Fırtınalı gecede sarhoş oldukları için beraber olan Julia üç aylık hamiledir,ve evlenmeden Jegerle görüşmeye karşıdır. Aşkı için kurallarını yıkmak zorunda kalan ‘’Kendine Kıyan’’ ve bunu sahneye çok iyi yansıtan Murat atak gecenin en iyisiydi.Bu sahnede ıslandığı için julianın kostümlerini giymesi / ortaya muhteşem bir komedi çıkartmış. Bir yönetmen ve kostüm tasarımı ustalığı.Paslaşmalar yerli yerinde.Kostüm seçimleri çok başarılı..
 
Bir arada olmaması gereken üç farklı karakter ,Sekreteri,Karısı,Sevgilisi butikte karşılaşırlar. Üçüde butiktedir.Julianın giydiği hamile kıyafetini diğer ikisi de beğendiğin den onlarda alırlar. İşte tam bu sırada Jeger gelir. Sözsüz sahnelerdeki performanslarıyla da göz doldurmuşlar..
 
Mide rahatsızlığı geçiren Jegeri bir muayenehane odasında görürüz.Hemşire Kim (Tamara Davletova) Fırtına habercisi robertinyoya aşıktır. Ama robertinyo , nikah işlemleri için geldiği Jegerin işyerindeki,Jegerin eski sevgilisi sekreterine aşık olur. Ve Lam hamile kalır,sonunda da evlenirler.Bu muayenehane sahnesinde birde doktor var.(Abdullah indi) kekeme ve eşcinsel karakteriyle başarılı bir iş çıkartmış.
 
Sonuç beklendiği gibidir. Juliayla Jagler evlenmeye karar verirler. Julianın butiğine gelen fırtına habercisi robertinyo ise Jegerin Sekreteriyle evlenir,Teddyde Gabuyla evlenir.Mutlu sonla biten üç nikaha şahit oluruz.hepsinin nikahını kıymakta elbette nikah memuru jegere kalmıştır. Kendi nikahına sıra geldiğinde bitkin duruma düşmesi,performası başarılı bir iş çıkartmış,güzel bir oyun oynanmasını sağlamış.hiç kuşkusuz murat atak gibi bir ustanın bu oyuna kattığı çok şey var.yan roller başarılı seçimlerden oluşunca ortaya doyumu olmayan bir komedi çıkmış.
 
ÇEVİRMEN : HALE KUNTAY
  
Oyunu ;Curth Flatow yazmış , Çevirisini; usta çevirmen Hale Kuntay imzalı…(!) bu ustanın 2 hafta öncede Erzurum devlet tiyatrosu yapımı olan ‘’kırkından sonra’’ adlı komediyi de izleme şansı bulmuştum. Özellikle bu iki oyun için hale kuntay ayakta alkışlanacak bir performansı gözler önüne koymuş,bununla da kalmayıp,Seyircisini çok iyi tanımayı bilmiş ,bu komedi unsurlu oyunları çözümlemesi gerçekten taktir edilesi, bir betimleme..
 
YÖNETMEN : ALİ HÜROL

Yönetmenliğini en çok beğendiğim ustalardan biri olan Ali HÜROL yönetmiş,Ali hocamın genelde vodvil tarzı oyunlarını izlediğim için,sadece bu oyunlar hakkındaki genel görüşümü söylemek gerekirse ; usta bu oyunların üstesinden çok iyi geliyor. Geçen sene ‘’Karımla Evleniyorum’’ adlı [ başrol oyuncusuyla ,TRT 1 de aynı diziyle ekran karşısına geçmiş,Devlet tiyatroları genel müdür yardımcısı (Lemi bilginin görevden alınmasıyla istifa etmişti) oyunda da Sabri Özmener ve bir çok Devlet tiyatrosu oyuncusuyla uzun soluklu bir yapım izlemiştik.Adeta Ankara devlet Tiyatrosu Gösterisiydi.] yine Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olan bu oyun, tarzı da hemen hemen yakın,giriş çıkışlar sahne trafiği,atışmalar, çok iyi ve yerinde yakalanmış.zaman zaman doğaçlamaya gidilmiş ,bu doğaçlamalar ustalardan yapılınca ortaya muhteşem bir komedi çıkmış.
 
DEKOR : IŞIN MUMCU
  
Bahçemdeki ayı oyununa benzer bir dekor anlayışıyla,ama daha zor bir tasarım olan döner bir sahne yaparak,Toplam 5 sahne olarak tasarlanmış,İlk dekorda Jeger’in evlendirme dairesindeki odası,Kendi evi,Julianın evi,Julianın işyeri (butiği) ve son olarak bir muayenehane odası olarak görülmekte.gerçekten çok zor bir dekor tasarımıyla inanılmaz bir iş çıkarılmış.
 
Gülümser Erigür; Kostüm tasarımda kostümler çok iyi tasarlanmış ,başarılı bir iş çıkarmış..Renkler yerli yerinde ..    Işık tasarımındaki Ahmet karademir’in ‘’black outlar’’ da çok iyi. üzerine düşeni yapmış. Oyunu ışık odasının hemen yanında izledim ve oyun başlamadan konuşma fırsatı bulduğum ustalar çok mütavazi ve sıcak insanlar.
 
VE USTA OYUNCU MURAT ATAK
   
Oyunculuğu hiç tartışılmaması gereken bu oyuncu; oyunun kilit ismi.. bu usta hakkında oyunculuğuna hayran kaldıktan sonra biraz bilgi topladım.bu yüzden bunları sizinle paylaşmak istedim…
 
Murat atak 1991-1992 yılları arasında Trabzon devlet tiyatrosunda müdürlük görevi yapmış "Konservatuar Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalı Eğitiminde Yabancı Dillerden Türkçe’ye Girmiş Kelimelerin Telaffuzu (Diksiyon)" adlı kitabı okutulmakta.Aynı zamanda Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğüne devam eden sanatçının, Başkent üniversitesinde eğitim görevlisi olması öğrendiğim bilgiler arasında.Bu kadar başarılı bir oyuncunun oyunculuğu sahneye çok iyi yakışması ve Oyunu da böylesine keyifli kılmasını sağlıyor.    Tüm teknik,ve ve sahne oyuncuları muhteşemlerdi .. hepsinin yüreğine sağlık.
 
AŞKA VE EVLİLİĞE KARAMSAR BAKANLARIN İZLENMESİ GEREKEN,AMA SIRF MURAT ATAK İÇİN İZLENMESİ GEREKEN ,ŞİDDETLE TAVSİYE EDEBİLECEĞİM,MUHTEŞEM BİR KOMEDİ.
 

İhsan ATA
[email protected]

Anahtar Kelimeler: kendime kıyamam, ankaradt, ankara devlet tiyatrosu, ali hürol, curth flatow



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir