HAMLET Oyununda Bir DRAG QUEEN

Yıllardır beğeniyle izlediğim, sahne ışığı, yeteneği, zarafetiyle takdir ettiğim Doğan Şirin ile " Hamlet " oyunu sonrası kısa bir röportaj yaptım.Bu defa yaşar kıldığı zenne rolüyle, belleklerde uzun süre kalacak bir başarıya daha imza atmış, oyunculuğunu konuşturmuştu.

Doğan Şirin kanımca yazarın ve yönetmenin düşleyip yarattığı karaktere tıpatıp uymuş ve dinamik oyunculuğuyla izleyicinin beğenisini toplamayı çoktan başarmış.Zaten daha ilk antresiyle farkını ortaya koyuyor.Sesiyle, beden dili, coşkusu, karizmasıyla sahneye yaraşan özel bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor.

Pınar Çekirge - Dans eğitimi almış bir sanatçı olarak koreograf, yönetmen yardımcılığı, repetitör ve oyuncu olarak pek çok piyeste görev aldın.İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda " Çayhane "yi başlangıç sayarsak, tam on sekiz yıl boyunca, hangi yetişkin ve çocuk oyunlarında rol aldın ?

Doğan Şirin -  İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda sergilenen " Çayhane" benim ilk profesyonel oyunumdu. Onu yine DT'
de " Kuvayi Milliye" ve "Amadeus" takip etti.Bir de çocuk oyununda görev almıştım: " Yaşasın Barış". 

Pınar Çekirge - Ve hemen sonrasında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları dönemi sanırım...

Doğan Şirin - Şehir Tiyatrosu'nda ilk çalışmam " Leyla ile Mecnun " müzikali olmuştu.Ardından 
 "  Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz ", " Kabare ", " Lüküs Hayat " , " Arka Bahçe ", " Kösem Sultan ", "12. Gece ", " Felatun Bey ile Rakım Efendi " ve "  Hamlet" de rol aldım.

Pınar Çekirge - Rahatsızlığı nedeniyle gelemeyen bir oyuncunun yerine alelacele hazırlanıp " Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım "a çıktığın matineyi hatırlıyorum şimdi.O esnada kuliste röportaj yaparken, senin elinde tekst, nasıl heyecanla çalıştığını fark etmiştim.Bu arada pek çok çocuk oyununda da görev aldın, öyle değil mi ? 

Doğan Şirin - Evet.." Bir Yıldız Seç Kendine ", " Bir Deniz Masalı ", " Fareli Köyün Kavalcısı ", " İrmik Oğlan ", " Ali Baba ve 40 Haramiler ", " Balon " ve " Palyaço Prens ".Ayrıca, dediğin gibi, bir çok oyunda yönetmen yardımcılığı koreografi düzenlemesi ve repetitörlük yaptım. 

Pınar Çekirge - " Lüküs Hayat " ve " Kabare" senin için ne ifade ediyor ..

Doğan Şirin - Herşeyden önce şunu itiraf etmeliyim ki, "Lüküs Hayat" benim için bir hayaldi. Ortaokul öğrencisiyken izlediğimde adeta büyülenmiş ve  günün birinde  keşke ben de bu oyunda rol alabilsem, diye düşünmüştüm.Yıllar geçti o hayalim gerçek oldu.Hatırlıyorum, uverture çalmaya başlamıştı, perde ağır ağır açılıyordu işte o an, hayata teşekkür etmiştim.   

" Cabare "  ise başka bir macera oldu. Düşünsenize çok önemli bir Broadway müzikali, son derece iddialı bir yapım ve Yücel Erten yönetiyor. Dünyada birçok yerde oynanmış filmi yapılmış bir müzikal üstelik. Çok heyecanlı ve çok şey öğrendiğimiz bir süreçti.Yaklaşık yedi sezon oynadık. 

Pınar Çekirge - Sally ile kısacık bir beraberlik yaşayan genç denizci rolünde ne kadar başarılıydın.Ve " 12.Gece " geldi.Bu oyuna kadar küçük rollerde gözdoldurdun, daha ziyade dansçı kimliğin öne çıkıyordu sanki.Ancak "12 Gece " ile ne oldu ? 

Doğan Şirin - " 12. Gece "  bambaşka bir yere taşıdı beni. Serdar Biliş ile çalışmak çok keyifliydi. Yeni şeyler öğrendiğim bir süreçti. Klasik bir eser bambaşka bir şekilde, seyirciye sunuluyordu. Temposu aksamayan, düşmeyen güzel bir yorumdu. Bu önemli yapımın içinde olmak beni hem mutlu etti, hem de sanatçı kimliğime çok şeyler kattı, diyebilirim. 

Belki de " 12. Gece " ile sahne perileri " Sıra artık sende " dedi. Bilmiyorum, tam olarak ne oldu ama, bana çok iyi geldi bu oyun.Kuşkusuz  Serdar Biliş'e bana güvendiği için tekrar çok teşekkür etmek isterim. Çünkü, nasıl desem sahnede   bambaşka biri, yepyeni bir Doğan Şirin olduğumu ayrımsadım... çok güzel geridönüşler aldım.

Pınar Çekirge - Ve "Hamlet".Shakespeare ile ikinci buluşman.Ve yaşar kıldığın drag queen ( zenne ) rolüyle elde ettiğin başarı...ortaya koyduğun inandırıcı, sahici karakter...selama çıktığında debisi yükselen alkış sesleri..." Hamlet " desem...

 Doğan Şirin - O kadar şanslıyım, o kadar mutluyum ki, anlatamam. İlk olarak Engin Alkan’ın güvenip, bu rolü bana teslim etmesi inanılmazdı benim için... Baştan sona heyecanlı bir süreçti. Çünkü oynadığım karakter çok ince bir çizgi üstündeydi. Dozu iyi ayarlanmalı, yorumum olabildiğince doğal ve içten olmalıydı. Biliyorsun, her açıdan abartıya ve karikatürize edilmeye açık, bıçak sırtı bir karakter. Prova sürecinde, masa başı çalışmasında aslında herşey oturdu.Çünkü Engin Hoca çok hazır gelmişti. Ne istediğini çok iyi biliyordu." Hamlet " de yer alan  bütün karakterlerinin alt metinlerini, psikolojik  yapılarını, sosyal statülerini, davranış ve tepkilerinin nedenlerini niçinlerini hepsini konuştuk, hepsini tek tek anlattı. Sahnede ayaklandığımız zaman karakterleri biliyorduk. Reji ise, zaten Engin Hoca'nın kafasında hazırdı. Su gibi akan bir prova süreci oldu. Ben role hazırlanırken en başta yaptığım şey, kendimi tümüyle yönetmene bırakmak oldu. Engin Hoca muhteşem bir oyuncu koçu aynı zamanda. Milim milim, santim santim çalışıyor sizinle. Hiç bıkmadan usanmadan. Sizin rolle alakalı potansiyelinizi sizden önce keşfediyor ve sizi ona göre kurguluyor. Çok şaşırdığım anlar da oldu.Mesela sanırım burayı tam olarak çıkartamayacağım diye umutsuzca düşünürken, Engin Hoca'nın bana olan güvenini hissettim ve baktım ki üstesinden gelmişim. 

Pınar Çekirge - Engin Alkan ile çalışmak nasıl bir duygu Doğan ? 

Doğan Şirin - Engin  Alkan'la çalışmak inanılmaz bir duygu herşeyden  önce.Oyuncusuna güveniyor, inanıyor.Olası kaygılarını silip, yok ediyor.Oyuncu
yu parlatmak için elinden geleni yapıyor.Sonra bu meslekte çok nadir görülen bir durumdan bahsetmek istiyorum.En büyük rolden, en küçük role hiç ayrım yapmadan, her oyuncuya eşit davranıyor.Sonuna kadar onlarla yürüyor, elini çekmiyor.Onunla çalışmak gerçekten bir şans ve çok önemli bir eğitim.

Doğan Şirin'i " Hamlet " oyununda özellikle izlemenizi öneririm.