MAKALELER

Hadi Öldürsene Canikom - Eskişehir Şehir Tiyatrosu

2010.01.29 00:00
| | |
6335

Eskişehir Belediye (Şehir) Tiyatroları'nın oynadığı “Hadi Öldürsene Canikom” uzun soluklu bir oyun olma yolunda hızla ilerliyor...

 

 
    Ustamın Aşına Katkı

    Eskişehir Belediye (Şehir) Tiyatroları'nın oynadığı “Hadi Öldürsene Canikom” uzun soluklu bir oyun olma yolunda hızla ilerliyor. Oyunun Aziz NESİN üstatın kaleminden çıkması ayrı bir tat tabiki. Toplumsal kaos içinde yalnızlığa itilmiş kadınların betimlerinin tasvir edildiği oyunda, farklı boyutlardaki dünyaların gizemi gözler önüne getirilmiş. Mizah ve üslup farklılığı, yönetmenin iyi yorumlamasıyla birleşince, tiyatronun etkisi izleyenlerde epey hissediliyor. 
 
    Oyunun konusuna değineyim hemen: Eşi ölmüş ve yalnız kalmış iki kadın, yalnızlıklarını paylaşmak için aynı apartmanda oturmaya karar verirler. Bu onların hayatları için gayet olumlu bir gelişmedir. Fakat zaman ilerledikçe bu gelişme psikolojik bunalımların gölgesinde kalmaya başlar. Yaşamın içindeki kaos, onların hayatla olan barışık dünyalarını önemli ölçüde etkiler. İd duygusunun ön plana çıkması, dostluk bağlarını iyice zedeler.


 
    Oyunun yönetmenliğini Yıldırım Fikret URAĞ üstlenmiş. Aslında başarılı bir iş çıkarmış Fakat takıldığım noktalara sanırım kendisi de hak verecektir. Mesela kalınan evin çok fazla rutubet taşıdığı defalarca dile getirildi. Bence bu noktayı yoğun olarak söylemeyip, azar azar izleyenlere hissettirilseydi daha başarılı olunmaz mıydı? Hem ben sürreal dünyamda oyunu kurgularken rutubeti hiç mi hiç hissetmedim! Bence hissedilecek şeyler sahnede davranışa dönüştürülmeli. Ama yorumlama gayet iyi, yerinde olmuş. Sahne ekipmanının bazı bölümlerde görünmesi de ayrı bir eleştiri noktası. Tuvalet aynasının oradaki ışıkçılar niye gözüküyor mesela? Bence reji yardımcısı arkadaş oyun oynanırken yerini sağlama almalı!


 
    Efendim olay örgüsünde bazı taşlar yerinde değil maalesef. Oyuncuların oyuna kattığı çok şey var; ama oyundan aldıkları da bir o kadar! Bu noktaya geçmeden kostüm ve ışığın yerli yerinde olduğunu söyleyeyim. Burcu TUTKUN oyuna kendisini verememiş çoğu yerde. Bir yalnız kadının anatomik yapısını yansıtamamış. Nedenine gelmek istiyorum. Öyle Devlet Tiyatroları'ndaki dramatuglar gibi “.. şu olmamış, şunu doğru yap…” ahkamını kesmiyorum. Zaten kesmem de! Burcu bana kızacak ama değinmeden kendimi alamayacağım. Devamlı suretle kelimelerde ikilem yaşamak bir tiyatrocu için sahnede en zor olandır. Bence doğaçlama yoluna gidilse daha başarılı olunur. Burcu bu ayrıntıyı nasıl olur da atlar anlamak mümkün değil. Özlem BOYACI azgın kadın tiplemesini yerinde yapıyor. Mesela erkeğe olan hasretini davranışlarıyla iyice pekiştiriyor. Performans olarakta gayet iyi. Niha'yı canlandıran Özlem'in mektup sahneleri çok hoşuma gitti. Psikolojik çözümlemesi başarılı. Ama bir sahne var ki oyun boyunca aklıma geldikçe güldüm: Şu mankene erkek elbisesi giydirilip sevişme canlandırılması. Aman Tanrım, ne güzel bir bölümdür o! Burcu'nun mankenle aynı yatakta yatması, sevişmesi şaşırtıcı biçimde iyi. Oyun içinde en güzel sahnesi sanırım burası. 


 
    Aziz NESİN'in bu trajik olayı komediye çevirirken yaptığı ironiler konu örgüsü içinde komediye dönüşmemiş. Anlamadığım Eskişehir izleyeni kendisini gülmemek için zorluyor olması? Bence bu durum oyuncuların yansıtmada geç kaldığı komediden kaynaklı!
 
    Radiodan duyulan sapık anansonu beklerken Burcu'nun boynuna taktığı kolyelere vardı. Yahu her kapı çalmasında, bu kolyeleleri alel acele takmak için bir sürü uğraş içine düşmesi oyunun hızını yavaşlatmış gibi. Aslında benim açımdan durum böyle. Tabiki yönetmenin uyarlaması ve oyuncunun çabası burada daha önemli konuma geçiyor. Ama ben yinede o kolye ayrıntısına çokta yoğun takılmazdım. 
 
    Oyunun başında kadınlar neden yalnız kaldıklarını birbirlerine anlatıyorlar. Asker eşi olan kadının kocasının ölüm nedeni anlatılırken çok fazla keyif aldım. Nasıl keyif alınmaz ki? Anlatımda iyi olunca Aziz NESİN'in ironi farkındalığı hemen ön plana çıkıyor. Adam savaşta düşmandan kaçarken girdiği bir gölde boğularak can veriyor. Durum bu; ama anlatım gayet iyi olmuş. Azgınlıktan birbirlerine dahi saldıracak konuma düşen iki kadın, sapık hava gazı tamircisinin gelmesini iple çekerler. Hava gazı tamircisi eveler girer ve dul kadınlara tecavüz edip öldürür. Bu durum kahramanlarımız için bir ödüldür aslında. Nasıl ödül olmaz ki? Erkekten ayrı rahibe bir dünyada yaşamak zordur! 
 
    Burcu azgın kadın tiplemesinde neden bu kadar başarısız anlamak mümkün değil! Bana kalırsa o gün maya tutmamış gibiydi. Ama gelelim oyunun mihenk taşına. Emre BASALAK yaşlı hava gazı tamircisi rolünü muhteşem yapıyor. İnanın onlarca oyun seyrettim, ama bu denli başarılı bir karakter oyuncu ilk kez görüyorum. İstanbul'un o kalabalık tiyatrocularını bir kalemde siler bu arkadaş. Rol yapma yetisi her alanda kendisini gösteriyor. 
 
    Eve girdiğinde saf, masum; olaylardan haberi olmayan kendi halinde bir tamirci… Ama kadınların o'nu sapık zannedip saldırmalarında; azgın, kibirli bir erkek… bence oyunun sürüklenme noktası Emre'nin sahneye çıktığı noktadır. İzleyenlerden de çok büyük ilgi toplayan Sayın BASALAK canlandırdığı karakteri iyi benimsemiş! Bu oyuncu hakkında söylenecek en güzel cümle: Gayet iyi! 
 
    Emre BASALAK'ın ölüm sahnesinde kadınlar hava gazı tamircisinin üzerine atlıyorlar. Ama bu sapıkça atlayışın ötesinde sanki sporcu gibi yayılma havası sezinledim. Özlem için son sahnede takıldığım nokta: sarhoşluk havasına hakim olmaması! İçilen şarap şişeleri sonra muntazam konulmamalı yerine!
 
    Genel olarak sadece 8-22 yaşın gülümseyerek izlediği oyun, bu denli ilgisizliği hak etmemeli Bana kalırsa Eskişehir izleyenin de dejenere olmuşluk var. Ellerindeki değerin farkında değiller! Tamam o salon ağzına kadar dolu olabilir, ama en azından emeğe saygı olmalı! Sonra psikolok olarak, oyunun ruh hainli anlayacak izleyenlerin bulunmamasını gözlemledim! 
 

Anahtar Kelimeler: Hadi Öldürsene Canikom, eskişehirşeh, eskişehir şehir tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir