Goncagül Sunar'dan bahsederken, " Tiyatro, sinema, televizyon dizi oyuncusu, müzisyen " diye mi başlamalıyım söze ? Hacer, Canan, Yelena, Hayriye, Elmire ve daha nice karaktere hayat vermiş bir aktris mi, desem sadece ?
Şimdi nasıl unuturum, " Nereye Gitti Bütün O Çiçekler ", " Empatopya ", " Kam ", " Tartuffe ", " Yatak Odası Diyalogları" adlı oyunlarda sergilediği o duru oyunculuğu ? Ve geçtiğimiz günlerde izlediğim, " Anneme Yolculuk " da yaşar kıldığı, neredeyse tüm zamanlarını altüst eden Hacer/Fulya yorumunu ?
Oyun sonrası şunları yazmıştım defterime :
" Goncagül Sunar duygu geçişlerinde, eşine az rastlanır, derinlikli oyunculuğuyla virtüözitesini konuşturuyor adeta.Hacer karakterinin duygusal özelliklerini, sarsıntılarını, iç acılarını böylesine başarıyla ortaya koymak, hiç kuşkusuz, üzerinde durulması gereken, başlıbaşına bir oyunculuk olayıdır.Dahası Goncagül Sunar harflerin, duyguların derinliklerine iniyor.İzleyiciyi Hacer olduğuna inandırıyor.Gerçekle düşü birbirine düğümlüyor ustalıkla."
Pınar Çekirge - Doğru biliyorsam, oyunculuk serüveniniz Stüdyo Oyuncuları ile başlıyor.Stüdyo Oyuncuları bünyesinde açılan oyunculuk atölyesine katılıyorsunuz.Ama daha evveline dönelim istiyorum.Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz ? Tiyatro sizi nasıl enfekte etti ?
Goncagül Sunar - Öyle çocuk yaşlardan itibaren, tiyatrocu olmak, sahneye çıkmak gibi bir hayalim pek olmamıştı, diyebilirim.Müziği, şarkı söylemeyi seviyordum o kadar.Herşey Stüdyo Oyuncuları'nda başladı aslında.
Pınar Çekirge - Bizde aileler çocuklarının oyuncu olma kararına pek hoşgörüyle bakmazlar...benzer bir sorun yaşadınız mı ?
Goncagül Sunar - Babam kesinlikle düzenli maaşı olan, güvenli bir işim olmasını istiyordu.(Şimdi kendisine çok hak verdiğimi söyleyebilirim.)Tiyatrocu olmama pek sıcak bakmamıştı.
Pınar Çekirge - Ve gelelim Stüdyo Oyuncuları'na ve Şahika Tekand faktörünün hayatınızdaki yerine ?
Goncagül Sunar - Tiyatro serüvenim Stüdyo Oyuncuları ile başladı, diyebilirim. Stüdyo Oyuncuları bünyesinde açılan oyunculuk atölyesine katıldım.
Şahika Tekand beni, nasıl desem, kelimenin tam anlamıyla büyülemişti.Sahne üzerindeki tavrı, duruşu, konuşması, hakimiyeti, donanımının yanı sıra, tiyatroya ve sanata bakışıyla da son derece önemli bir oyuncu ve rol modeldi.Bu mesleğe çok doğru bir yerden başladığımı sonradan farkettim, diyebilirim.Doğal oyunculuğa yakın bir metod ile oyunculuğu öğrenmenin önemini, ancak deneyimle anlayabilirsiniz çünkü. Şahika bize sık sık " Sezgilerinizi kullanın," derdi.Canlandırdığım karaktere sezgisel yaklaşmayı orada öğrendim.O süreçte bu mesleği iyi ki seçtiğimin, kararımdan vazgeçmemekle nasıl isabetli davrandığımın da farkına vardım.
Pınar Çekirge - Stüdyo Oyuncuları'nda hangi oyunlarda rol aldınız ?
Goncagül Sunar - " Saygılı Yosma "da oynadım.Bu oyunla sahnenin büyüsünü, heyecanını yaşadım.Az önce tiyatro seni ne zaman enfekte etti, diye sormuştunuz ya, " Saygılı Yosma " ile, diyebilirim.
Pınar Çekirge - Sonrasında ?
Goncagül Sunar - Şahika Tekand bir gün, Levent Tülek ve Erdal Tosun'un, turne ağırlıklı bir oyunda rol alacak, genç bir oyuncu aradıklarını söyledi.Üzülerek, " Bu proje bana uygun değil, babam asla izin vermez," dedim.Düşünün, " Saygılı Yosma "da babamdan gizli oynuyordum.O beni kursa devam ediyorum sanıyordu.Neyse, sözü uzatmayayım, Şahika bizzat konuştu babamla, benim yetenekli bir oyuncu olduğumu, bu meslekte başarılı olacağımı anlatarak, ikna etmeyi başardı.Ve " Aşk Meşk Herşey " adlı oyunda Erdal Tosun, Levent Tülek, Melih Ekener, Serhat Özcan ile oynamaya başladım.Çok uzun bir turne süreci yaşadık.Hemen belirteyim, Erdal Tosun da tıpkı Şahika Tekand gibi, hayatımda önemli kilometre taşlarından biri olmuştur.
Pınar Çekirge - Tiyatro Çisenti dönemi desem...
Goncagül Sunar - " Yağmurla Gelen Rüzgar " ve hemen ardından Billur Kalkavan ile " Açık Evlilik " adlı oyunlarda rol aldım.
Pınar Çekirge - Derken " Yatak Odası Diyalogları " Levent Ülgen ile çok büyük bir başarıya imza attınız...oyun altı sezon devam etti sanırım.Yine uzun turne programlarınız oldu.Bu oyunun sanat hayatınızdaki önemi neydi ?
Goncagül Sunar - Başta iki kişilik bir oyun olmasından ötürü bazı çekincelerim olsa da, " Yatak Odası Diyalogları " büyük ilgi gördü.
Pınar Çekirge - " Nereye Gitti Bütün Çiçekler "," Tartuffe " ile Mam'art dönemi, desem...Yelena karakterinde savaşın ve mülteci olmanın korku, umutsuzluk dolu çaresizliğini nasıl büyük bir başarıyla oynamıştınız.Sanki hepimiz o kamptaydık.Ve tabii, unutulmaz Elmire...biraz o günlerden konuşsak...
Goncagül Sunar - Verimli bir dönemdi.Mesela " Nereye Gitti Bütün Çiçekler " beş sezon sahnede kaldı." Empatopya " da, tıpkı " Kam " gibi, sıradışı, üst düzey, son derece severek oynadığım bir eserdi.
Pınar Çekirge - Hale Akınlı ile " Nereye Gitti Bütün Çiçekler " ve " Empatopya " da beraber çalışmıştınız...
Goncagül Sunar - Makyaj çantamda fotoğrafı durur...çok değerli, çok özel bir insandı.
Pınar Çekirge - Salihcan Sezer'in yazdığı, dramaturgluğunu E.Emre Uçaray'ın, yönetmenliğini Ufuk Cebeci'nin üstlendiği, müziklerini Vehbi Can Uyaroğlu'nun yaptığı " Anneme Yolculuk ".... Mustafa Ergüven ile oyun boyunca harika bir uyuma imza atıyorsunuz.Bu büyük başarının altında yatan faktör neydi ?
Goncagül Sunar - Sezgilerimle, samimiyetle yaklaştım herşeyden önce.Kalbimle oynadım.Zaten bir rolü sevmezsem, benimsemezsem oynamam, oynayamam.Yıllar geçtikçe daha çok deneyim kazanıyoruz...bu deneyimler, eriştiğimiz olgunluk oyunculuğumuzu besliyor zamanla...kendimizi role daha çok kattığımızı fark ediyoruz.İtiraf etmeliyim ki, bu meslek beni hayatın içinde hep güçlü tuttu, kendimi iyi hissetmemi sağladı, içimdeki o genç enerjiyi çoğaltmama neden oldu.
Pınar Çekirge - Buğulu bir pencere camına ne yazardınız ?
Goncagül Sunar - " Geriye kalan," diye yazarım.Çünkü hep geride kalan birşeyler vardır.
Anahtar Kelimeler: goncagül sunar
0 Yorum