MAKALELER

Çürük Temel - İstanbul Şehir Tiyatrosu

2014.12.05 00:00
| | |
6276

İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ve özel tiyatrolarda yaptığı büyüleyici, zekice çalışmalarla karşımıza çıkan Engin Alkan,


Engin Alkan’ın Ustalık Çalışması: ‘Çürük Temel’

İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ve özel tiyatrolarda yaptığı büyüleyici, zekice çalışmalarla karşımıza çıkan Engin Alkan, İstanbul Şehir Tiyatroları yönetimine girdiği bu yıldan yana insanların kalbinde Darülbedayi’ye karşı umut oluşturdu. Güzellikler Evi’nde güzel insanların var olduğunu bilmek en azından biz eleştirmenler için ayrıcalıklı bir duygu. Yıllardır kendi egosal tatminlerini denemek için tiyatro yönettiğini düşünen insanlar yüzünden neredeyse Türkiye’ nin ilk resmi tiyatro kurumu kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktı. Yani gidişat o noktaya doğru bizleri sürüklüyordu. Engin Alkan öylesine zeki bir yönetmen ki, tüm tiyatro camiasına mesaj verircesine İstanbul Şehir Tiyatroları’ nın ilk resmi tiyatro oyunu olan ‘Çürük Temel’i tiyatro severlerin beğenisine sunuyor. Oyunun tarihsel ayrıcalığı şu; 1916’da Darülbedayi’yi var eden Muhsin Ertuğrul hem bu oyunda görev almış hem de yüz yıllık birikimin başladığı noktayı sağlam temeller üzerine oturtmuş. Oyununa ‘Çürük’ derken içindeki ironileri anlamamız gerekir, çünkü eseri Fransız yazar Emile Fabre'nin yazmış, Hüseyin Suat Yalçın tarafından uyarlanarak oyun Türkiye’ye özgü bir modele dönüştürülmüş. 

 

 

Konu İzmir’de bir halı fabrikası sahibi olan ailenin yaşadığı trajik çöküşü anlatır. Münire Hanım’ ın ihtişamlı yaşamından vazgeçmeme arzusu, dededen kalma fabrikayı mirasçıların parçalama düşüncesi, aile içinde yaşanılan bölünmüşlüğün ve çöküşün izleri konunun can alıcı noktaları. Özellikle Osmanlı’ nın çöküş dönemine gelen oyun, o dönemin izlerini içinde barındırırken, günümüz Türkiye’sindeki ayrışmaları sembolize eder halde. Yönetmenin oyunla ilgili yaptıklarına değinmeden önce konunun zihinlerde bıraktığı izlere değinelim. Tragedyanın derinlemesine irdelendiği, üzüntünün kederlere boğulduğu sahne anlatımı yok ortada. Aksine seyirciyi düşünsel biçimde içine alan bir eleştiri oyunda mevcut. Ailenin yaşadığı acınası tabloda kendisine bakan tiyatro izleyeni, kendi dünyasının sosyolojik ve politik çıkmazlarını görüyor. Engin Alkan oyununu yönetirken ortam, şehir anlaşılmasın diye gayret göstermiş. Modern tekniklerle oyununa eğilen Alkan’ ın basit görünümlü dekor mantığını tercih etmesi oyuncuların sahnede parlamasını kolaylaştırıyor. Şöyle ki, grotesk ögeleri içinde barındıran dişli, kum, tahta, sahne tasarımında Cem Yılmazer’ in harikulade düşüncesi sayılırsa; Engin Alkan düşüncenin çıkış noktası olduğunu her sahne geçişinde, olay bağlantılarında kanıtlıyor. 

Yönetmenin teknik ekiple kurduğu bağ, o’ nu Türkiye’ nin en donanımlı tiyatro yönetmenlerinden birisine dönüştürüyor. Tabi bunu sadece teknik olarak düşünmeyelim. Oyunda Mert Tanık’ ın oynadığı ‘Naci’ karakteri çatışmanın, duygusal açmazların tam ortasında duruyor ve yönetmenin konu üzerindeki hakimiyetiyle aile içindeki çatışmayı net olarak özetliyor. Bu rolü geçmişte Muhsin Ertuğrul oynamış, rolün bariz ağırlığı var, fakat oyuncunun olağanüstü rol çözümlemesi sayesinde canlandırdığı karakter aile içindeki kavganın temelini oluşturmuş. Oya Palay’ ın oynadığı, oyunun baş karakteri diyebileceğimiz Münire ise aile bağları parçalanmasın, herkes kendine düşeni alsın diye canla başla savaşan bir kadın. Gerçi o’nun da duygusal açmazları mevcut. Yani kendisini dengeleyici unsur olarak siper etmeye çalışan bir anne. Palay’ ın muhteşem performansı oyunun canalıcı noktası diyebiliriz. Konunun gidişatı, şekillenmesi Münire üzerine odaklı ve oyuncu bu odak noktayı psikolojik olarak doğru analiz ediyor. 

Sahnede yaşanılan olayları izlerken Engin Alkan rejisinin hangi derinliklere kadar ulaştığını görüyoruz. Kardeşler arası kavgalar, elde edilemeyecek eski günlere duyulan özlemler, sıradanlaşan hayat bağları içinde savrulan insanlar ince ince beynimize kazındı. Oyuncuya rolünün önemini benimseten yönetmen var karşımızda. Sahneyi milimetrik kullanan Alkan, Darülbedayi’ nin ilk oyunuyla, 2014 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’ nı yeniden atağa geçirdi, kurumun tiyatro dünyamızın içindeki farklılığını bizlere tekrardan hissettirdi. 

Başarılı rejisi, olağanüstü temposuyla ‘Çürük Temel’ bu senenin en iyilerinden! 

Yaşam Kaya / [email protected] 

 

Anahtar Kelimeler: engin alkan, çürük temel, istşeh, istanbul şehir tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir