MAKALELER

Cemil Gündüz ile HALET REZAKİ

2024.05.10 00:00
| | |
7607

Cemil Gündüz'ü izlerken, Altan Erbulak'ın sesini duyar gibi oldum bir an...

Cemil Gündüz'ü 4 Şubat 2024 akşamı " Rumuz Goncagül " oyununda başarıyla yaşar kıldığı Halet Rezaki yorumunda izlemiş.Sahne hakimiyetine, role kattığı duyarlıklara hayran kalmıştım.Farklı bir kumaşı, ışığı olan oyunculardandı, hiç kuşkusuz.

Cemil Gündüz'ü izlerken, Altan Erbulak'ın sesini duyar gibi oldum bir an : 

" Oyuncu oyuncudur. Hiç oyuncu olmayanlar vardır. Kumaşında birkaç ilmik oyunculuk dokunmuş olanlar vardır. İşte onlar, bildiğimiz oyunculardır.

“Bir de vücudunun her santimetre karesi tiyatro tanrısının gözetiminde, tiyatro yapsın, insanlara seslensin diye yaratılmış olanlar vardır. İşte onlar gerçek oyuncudur.”

“Onlar için Shakespeare, Feydau, Gogol, Taner yoktur. Onlar için sadece oynayacakları oyun, kişiliğine bürünecekleri rol vardır. İnsanı oynayacaklardır. Bizlere seslenecekler, dünyanın neresinde olursa olsun seyircilere yazarın yazdıklarını sahneden doğru olarak aktaracaklardır…”

Cemil Gündüz ile röportaj yapmaya karar verdim ve sorularımı yönelttim.Sağ olsun, hepsini özenle yanıtladı.Susma, geçiştirme hakkını lullanmadı.

- Dr.Kapolyondan Halet Rezakiye, İzmarit Nuri’den David Morgan’a ne çok karaktere hayat verdin.Herşey nasıl başladı, tiyatrocu olmaya, tam olarak ne zaman karar verdin ?

-Aslında herşey lise yıllarımda müzik öğretmenimizin bir orotoryo hazırlamasıyla başladı.Sınıfa öğretmenimiz geldi bizleri seçti.Hazırlayacak olduğumuz programda görevlisiniz, dedi.Daha ne olduğunu anlamadan kendimizi bir anda sahnede bulduk.Sanırım ben şifayı orada kaptım, sahne tozu ciğerlerime doldu bir anda.Tedavi edilemeyen en güzel hastalıkmış meğer sahne.Daha sonra OBKT’nin yaz kursları oldu.Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Özer Tunca, bize 1993 yılında bir aylık kurs verdi.Ardından OBKT’nin kurucularından ve o dönemin Genel Sanat Yönetmeni Uğur Gürsoy  Resimli Osmanlı Tarihi adlı oyunu hazırlıyoruz.Sen de oynamak ister misin ?' dedi.O gün bugündür sahnedeyim.

- Aileler nedense çocuklarının oyuncu olmasından hep kaygı duyarlar.İlle bir başka meslek konusunda ısrarcı olurlar.Bu süreçte ailenin tepkisi ne oldu ?

- Muhakkak her aile çocuklarının, gelecekte hayatlarını sorunsuz biçimde idame ettirebilmesiyle ilgili endişeler taşır.İlk başlarda bu mesleğin benim için, geçici bir heves olduğunu sandılar, ama iş ciddiye binince bana başka bir mesleğe yönelmem konusunda tavsiyelerde bulundular.Ne çare ki, biraz önce de söylediğim gibi, ben aslında sahne hastalığına çoktan  yakalanmıştım.Ailemde de daha fazla zorlamadı beni.Kararıma saygı duydular ve sürekli desteklediler bu konuda.

- Turizm ve Otel İşletmeciliği okuyup tiyatroya geçmek nasıl oldu ?

- Ben üniversiteyi sonraki yıllarda okudum.Yani, tiyatro vardı zaten hayatımda.Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü'nü sonradan kazandım ve okudum.

- Hangi oyunlarda rol aldın ?

- 1993 yılında Resimli Osmanlı Tarih'i oyunuyla başladım OBKT’de.Bir diğer ifadeyle, ilk profesyonel oyunculuk hayatıma bu oyunla başladım.Ardından; Sevdalı Fidanlar, Deli Dumrul, Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz ?, Keşanlı Ali Destanı, Oyunun Oyunu,Sersem Kocanın Kurnaz Karısı,, Düğün Evi Oyun Evi ,Bir Şehnaz Oyun, Eşeğin Gölgesi, Ayyar Hamza, Kaç Baba Kaç, Buzlar Çözülmeden, Hekimoğlu Derler Aslıma, Misafir, Bu Kimin Hayatı, Rumuz Goncagül ve bunun gibi yaklaşık yüz'e yakın oyunda görev aldım.

-Oyunculuk mu yönetmenlik mi ?

-Aslında ikisinin de tadı bambaşka.Sahnede oynarken keyif alıyorum.Hele hele bir karaktere can vermek inanılmaz haz veriyor insana.Kendi kimliğinize çok farklı gelen bir karakteri kendinizle özdeşleştirip insanlara izlettirtmek çok keyifli bir şey.Kendimi sürekli role yaklaştırmaya çalışırım.Rolü kendime çekmem.İşte o zaman asıl oyundaki karakterinizi ortaya koyabiliyorsunuz.Bunun meyvesini de oyunun sonunda seyirci zaten veriyor bizlere.Yönetmenlik konusuna gelince ; oyun metnini çözümleyip kafamızda bir dünya kuruyoruz.Bu dünyanın nasıl birşey olduğunu bütün oyuncu ve teknik ekibe aktarabildiğimiz anda işin büyük bölümünü bitirmiş oluyoruz.O yüzden masa başı çalışmalarını çok önemserim.İşi masada bitirdiğimiz anda gerisi çorap söküğü gibi geliyor zaten.Eğer düşündüklerimizi sahneye aktarabiliyorsak onun da keyfi bambaşka.Ama ille de bir tercih yapacaksam, oyunculuğu tercih ederim.

- Ondokuz yaşından bu güne OBBKT’de sahne aldın sanırım.Şöyle böyle kurumun otuz yılına göz, hayat, nefes tanığı oldun.Ödenekli tiyatro oyuncusu olmak nasıl bir şey ?

- Evet ondokuz yaşında OBKT’yle tanıştım.İyi ki tanışmışım.Altmış yıllık bir kurumun son otuz bir yılına tanıklık ettim.Geriye dönüp baktığımda ne çok yol katetmişim, diye düşünüyorum.Bu yolculuğun sonu yok.Sanki bir gemiyle beraber açık denizde yol alıyoruz.Fırtınaya da yakalandık, güneşli günleri de gördük, bazen gemi su aldı ama yolculuk hep devam etti.Ödenekli tiyatro oyuncusu olmak, elbette bir çok avantajı beraberinde getiriyor.Sonuçta profesyonel olarak bu mesleği icra etmek çok güzel.Ekonomik olarak güçlü hissettiriyor insanı.İşimiz sadece tiyatro yapmak.Başka şeylerle kafamızı meşgul etmiyoruz.Sonuçta ekmeğimizi bu işten kazanıyoruz.Kurum içinde herkesin görev tanımı ayrı.Oyuncu oyununu oynar, tasarımcılar tasarımlarını yapar, idareciler de kurumu yönetir.Kimse kimsenin işine karışmaz, karışamaz da zaten.Herkes işini profesyonelce gerçekleştirir.Ama bunun yanında bazı özel tiyatrolar da var şehrimizde.Yaşadıkları sıkıntıları çok iyi biliyorum.Israrla ayakta durmaya çalışıyorlar.Takdir ediyorum hepsini.Tabii, işin ucu ekonomiye dayanıyor sonuçta.Tiyatro yapmak biraz lüks işi.Bir spot bile dünyanın parası.Ödenekli tiyatrolarda bunlar pek yaşanmıyor.Kurum idarecileri zaten bu konuda desteklerini esirgemiyorlar hiç.O yüzden bizler de, elimizden geldiğince özel tiyatrolara yardımcı olmaya çalışıyoruz.

- Güngör Dilmen,Prof.Dr.Nurhan Karadağ gibi önemli yönetmenlerle çalıştın.Yönetmene tam olarak teslim olan bir aktör müsün ?

- Güngör Hoca olsun, Nurhan Hoca olsun Türk Tiyatrosu'nun çok önemli isimleri.Kendimi şanslı hissediyorum bu konuda.Onlarla çalışmak insana çok şey katıyor.Bizler sahneye çıktığımızda yönetmene rolümüzle ilgili alternatifler sunarız.Yönetmen hangisini uygun görürse, o şekilde oynarız.Biraz önce de söylediğim gibi, masa başı çalışması bu yüzden çok önemli.İşin büyük kısmı masa başında bitirilmeli.Kuşkusuz, zaman zaman sahnede fikir ayrılıklarına düştüğümüz anlar olmuyor değil.O yüzden yönetmen nasıl isterse o şekilde oynamak gerekiyor.Hatta hiç içimize sinmese bile, inanarak oynamamız gerekiyor.Bunları yaşadığımız zamanlar da oldu geçmişte.O yüzden işin o an'ki patronu kimse dediğini yapmakla mükellefiz.

- Oktay Arayıcı’nın “Rumuz Goncagül” adlı eserinde yaşar kıldığın Halet Rezaki ile yakaladığın başarıyı nasıl değerlendiriyorsun ?

- Teşekkür ederim öncelikle.Sahne içinde olduğum için bunu ben değerlendiremiyorum.Kendi kendime değerlendirmek de doğru olmaz bence.Halet Rezaki gibi insanlar çok var çevremizde.Yönetmen Emrah Özdilek ile konuşurken de, karikatürize edeyim mi dedim rolü.Onun da kafasına yattı bu fikir.Ortaya böyle bir Halet Rezaki çıktı.Seyirciler de çok sevdi.Elbette bin aktör oynasa bin farklı Halet Rezaki yorumu konur ortaya.Aslında hepsi bir başka renk.Ben kırmızı olarak çıkarırım rolü, bir başkası mavi olarak ...Ama hepsinin lezzeti farklıdır.Gerisi sizlerin takdiridir.Tekrar, çok teşekkür ediyorum.

- 2044-2045 sezonunda Halet Rezaki rolüne hazırlanacak bir aktöre ne söylemek istersin ?

- Halet varlıklı, tembel, elini sıcak sudan soğuk suya sokmamış bir adam.Ekmek karnesi, kömür karnesi nedir bilmeyen biri.Adam ilk ciddi imzasını nikah dairesinde atmış, düşünsenize.Ömrünün sonbaharında belki de ölüm korkusu yaşayan biri.Bu yüzden yanına hayat arkadaşı arıyor.Geçmişinde iki evlilik yaşamış ama yürütememiş hiçbirini. Evdeki hizmetçilerden bile zaman zaman sıkılmış.Gelecek nesillerde bu karakteri oynayacak arkadaşların bu parametrelere dikkat etmesini öneririm.Halet belki tembel ama üzerinde ince ince ve çok çalışılması gereken bir karakter.Ömrüm yeterse, gelecekte çok daha güzel, çok daha farklı Halet Rezaki’leri keyifle izlerim ben de.
 

Anahtar Kelimeler: cemil gündüz, Halet Rezaki



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir