SATMAK İŞİN EN KOLAYI : YA SONRA?
Ortaoyunu özelliklerinden yola çıkılarak başarılı bir şekilde sahneye taşınan oyun günümüz özelleştirme politikalarına ve bu politikalar sonucu kaçınılmaz teslimiyetçiliğe önemli bir eleştiri. Oyundaki adıyla Ahtapotlar Birliğine (AB) girme sevdasıyla verdiğimiz tavizler ve bu aldatmacada düştüğümüz komik durumlar gerçekçi bir şekilde anlatılmış.
ŞİMDİ UZAKLARDAN BAKAN BİZ OLDUK (KONU)
Bir İstanbul mahallesinde muhtar olan Pişekar bütün mahalleliyi kandırarak mahalledeki evleri, bakkal dükkanını ve çeşmeyi yüksek paralar karşılığında yabancılara satar. Kendiside çoluk çocuğuyla muhtarlığa taşınır. Mahallenin yeni sahibi yabancılar mahallenin eski sahiplerini sürekli küçümseyip onlarla alay eder. Artık mahalleli kendi topraklarında birer yabancı olur çeşmelerinden bile parasız bir bardak su içemez hale gelirler. Suya yapılan zamlar mahalleliyi perişan eder. Öyle ki mahalleli günde kaç kez tuvalete gitmesi gerektiğini de hesap etmek zorunda kalır. Pişekar'ın zorlamasıyla evinin alt katını ve bahçesini satan Kavuklu durumun farkına geç de olsa varır, pişman olur. Satışlara engel olmak istese de mahalleliye derdini anlatamaz ve kaçınılmaz sona doğru gidilir. Pişekar ise durumun ciddiyetini sonunda anladıysa da atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti.
MUHTEŞEM BİR OYUNCU KADROSU
Yirmi dört kişilik oyuncu kadrosuyla bütün oyuncular hiç kuşku yok ki tüm övgüleri hak ediyor. Ancak muhteşem oyunculuğuyla hafızamda yer eden deneyimli oyuncu Sabri Özmener'e ayrı bir parantez açmak gerekir. Kavuklu rolüyle seyrettiğim Özmener sahnedeki rahatlığıyla, bitmek bilmeyen pozitif enerjisiyle, doğaçlamalarıyla, jest ve mimikleriyle oyunculuk yeteneğinin tüm hünerlerini gözler önüne seriyor. Şahsında tüm oyucuları kutlarım.
Dekor tasarımında Güven Öktem gayet başarılı. Özellikle evlerden oluşan portatif dekorların altına tekerlek koyması dekorların sahnede rahatça kullanılmasını sağlamış. Bu sayede de oyunun bazı dans sahnelerinde evler tekerlekleri sayesinde oyunculara birer partner görevi üstlenmiş.
Gerçekçi kostümleriyle Sevgi Türkay, ışık tasarımıyla Zeynel Işık, müzikleriyle Kemal Günüç, dans düzeniyle Hakan Odabaşı, Nilgün Bilsen üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmış. MÜNİR CANAR
Metniyle ve rejisiyle muhteşem bir oyuna imzasını atan tiyatro emekçisi Münir Canar'ı kutlamak gerekir. Başarılı tiyatro adamı hem Türk Tiyatrosuna güzel bir oyun kazandırmış hem de bu ülkenin tüm kazanımlarını satmanın ülkeyi nasıl bir feci sona sürükleyeceğini ders verircesine anlatmış.
Ey anlamayanlar, anlamak istemeyenler!
Ey taviz verenler!
Ey satanlar!
Ey felaketi gör(e)meyenler! Elimizde satacak hiçbir şeyimiz kalmadığı zaman mı kafalarınız dank edecek. O zaman neyi satacaksınız? Biraz akıllı ve onurlu olalım beyler!
İyi satmalar…
Anahtar Kelimeler: Bir Mahalle ki, ankara devlet tiyatrosu, münir caner
0 Yorum