Bir aktör ve izleyici olarak, özellikle son yıllarda sahnelenen oyunlarda, sırf gerçek hayatla uyumlu olsun diye, neredeyse peş peşe sıralanan en galiz küfürler ve argo sözcüklerin sayıca çokluğu dikkatimi çekiyor.
Hayatta muadili var diye, olur olmadık hemen her repliğe ille bir küfür yerleştirmek, acaba ne kadar doğru ?
In your face tiyatronun olmazsa olmazı gibi gözükse de, yukarıda belirttiğim gibi, bu tür sözüklerin sıklıkla yer aldığı tekstler, bir süre sonra anlamını, değerini, iletisini yitiriyor.İzleyici için de bir sıkıntıya dönüşüyor.
Kuşkusuz bir aktör olarak, sahnede canlandıracağım karakteri elbette yaşamdan çekip çıkartırım ve o karakterin davranış, duygu durumlarını elimden geldiği kadar inandırıcı biçimde yorumlamaya çalışırım.Rol gerektiriyorsa küfür de ederim.Hiç çekinmem.Sahne sözün söylendiği yerdir.
Benim burada belirtmek istediğim, bir süredir gözlemlediğim bir durum aslında.54 sayfalık bir tekstin, deyim yerindeyse, baştan sona her repliğine adeta zorla ilave edilmiş yakası açılmadık küfürler, giderek bir caco-phone'a dönüşüyor.Ve ölçü kaçıyor.
Gereksiz, abartılı biçimde tekrarlanan bu tür sözcüklerin, estetik olarak oyuna ve oyuncuya çok şey katabileceğine doğrusu ya, pek inanmıyorum.Tabii, bu benim düşüncem.Kimseyi yargılamıyorum.Eleştirmiyorum.
Bu arada sizlere son okuduğum bir kitaptan da bahsetmek istiyorum.
Ayla Algan'ın geçtiğimiz haftalarda raflarda yerini alan, “Yaratıcı Oyuncu Yaratıcı İnsan” ( Yapı Kredi Yayınları, 2023 ) adlı çalışması, biz oyuncular olduğu kadar tiyatroyla ilgilenen herkes için de son derece yararlı bir kaynak eser niteliğinde.Herşeyden önce “yazarın yazmadığı yerde ortaya çıkan” yaratıcı oyunculuk kavramını ve oyunculuğun tarihsel macerasını son derece akıcı bir ifadeyle okura aktarıyor. Bugünün oyuncusuna yol gösteriyor.Tiyatro sanatını önemseyenlerin bu kitaptan tat alacaklarından, eminim.
Serkan Aydın
Oyuncu
Anahtar Kelimeler: ayla algan
0 Yorum