Epik tiyatronun klasik örneği Aşk Bir Masaldır.(Adana Devlet Tiyatrosu).
Adana Devlet tiyatrosu epik tiyatronun klasik örneği olan ‘’Aşk bir masaldır.’’ Adlı oyunuyla bu hafta Gaziantep’teydiler.İki haftadır izlediğim kalabalık kadrolu oyunun yerini bu hafta bir avuç insan almıştı.
Devlet tiyatrolarının klasik oyunlarındaki ısrarını bir türlü anlamış değilim. Oyun sahneye koyulduğu ilk saniyeden son saniyeye kadar merakla izledim oyunu.
Farklı yapılara sahip üç gencin, nasıl gerçekleşeceğini bilemediği düşler kuran bir genç kız özelinde, yaşadıkları beklentileri irdeleyen AŞK BÎR MASALDIR, bir anlamda kuşaklaması çelişki ve çatışmaların nelerden kaynaklandığını ve nasıl aşılacağını da düşündürmektedir,
Gençlik süreci, bireyin düşünsel, fiziksel ve duygusal açıdan yetişkinliğe hazırlandığı bir dönemdir. Yetişkinler dünyasının, genci kabullenmesi ve arasına alması, gencin bu dünyanın koşullarını tartışmasız kabul etmesine bağlıdır. Bunu reddeden genci, yalnızlık, dışlanma, işsizlik, gelecek kaygısı bunalımı beklemektedir. Bu bunalım, genci şiddetten kötü alışkanlıklara bir dizi sapmalara sürükler. Bu süreçte AŞK, gencin fiziksel ve duygusal açıdan kendini olduğu kadar, karşı cinsi de keşfettiği en insani duygudur. Önyargılar, koşullanmalar ve tabular, gence bu süreci kendi yapısının doğallığı içinde yaşamasına her zaman olanak tanımaz. AŞK BÎR MASALDIR, bu süreçte yardım edilmeyen, doğal biçimde yaşamasına izin verilmeyen, Örselenen, türlü dayatma ve baskının savurduğu gençleri konu almaktadır. Bu nedenle yaşayan ve hepimizi ilgilendiren, toplumsal gerçekçi türün bir ürünüdür.
Oyun, konusu, kadar teknik ve estetik arayış çabasıyla da, oyun yazarlığımızın geçirdiği serüvenin ilginç örneğini oluşturmaktadır. Gerçekçi biçimde çizilen ve kendilerini içtenlikle dillendiren oyun kişileri, dramatik bir kurgu içinde serüvenlerini yaşamaktadır. 196O'Iı yılların atmosferi korunarak, böylece dünden günümüze seslenmesi gözetilerek sahnelenen AŞK BÎR MASALDIR, tiyatromuzun önemli emekçilerinden Güner SÜMER'e bir saygı duruşu olarak da değerlendirilmelidir.
Devlet Tiyatrolarında çocukların oynaması moda olmuş ..! çocukların küçük yaşta sahneyle tanışması eğitimi ve bakış açısı yönünden elbet fayda kazanacaktır. Ama maalesef söyledikleri anlaşılmıyor. Gazeteci çocuk satmaya çalıştığı gazetesini tanıtırken ne söylendiğini kimsenin anladığını söyleyemem. Klasik bir aşk oyunu olan ‘’Aşk Bir Masaldır.’’ Adlı oyun gerçektende çok klasik yani oynayanlar devlet sanatçıları fakat sahneye koyulan performans onu göstermiyor. Basma kalıp oyunculuk ve cümleler tempoyu hiç ama hiç yükseltemedi maalesef. Oyuncular üzerine düşeni yapmışlar mıydı acaba ? yada üzerine düşenin üstünde bir oyunculuk koyması gerekmiyor muydu. Memur zihniyetiyle sahneye çıkan insan zaten heyecan veremez, ki kendiside yaşamıyordur. Maalesef bu haftaki oyunda bu zihniyet tavan yapmıştı.
Oyunun tamamı bir parkta geçiyor. Evde parkta, partide ! Dekoru yapan Hakan Dündar’ı tebrik ediyorum böylesine harika dekor tasarımları ne yazık ki artık çok az. Ama Dara Tan adlı yönetmenin sahneyi kullanması dekoru farklı konseptlerde kullanma şansı varken hiç karışmamış sanki .Oyun içersinde diyaloglar o kadar basit kurulmuştu ki , bir ara bunların ezber yapmaya zamanı kalmadı damı , doğaçlama yapıyorlar dedim kendi kendime. Yazık !
Ali adlı gencin hoşlandığı kızı tavlayabilmesi için partiye davet eder, dekor parktan oluştuğu için parti için hiç bir şeye dokunmamışlar yerdeki son bahar yaprakları üzerinde klasik danslar ediliyordu. Şaştım kaldım doğrusu. Aşkından derbeder olan ali kendini alkole verir , çok içince kusar , ama bu hareket o kadar yapmacık ve basit kalmış ki üzerinde hiçbir iz yok !
Bir devlet sanatçısının hangi şehrin devlet sanatçısı olursa olsun şiveye takılması söz konusu olabilir mi ?. bu insanlar bize örnek olan, heyecanlandıran, Devlet Tiyatrosu işte budur dedirten merci, Adana şivesi yada oyun içeriğinin dışında günlük konuşma ağzıyla sahneye çıkması ne tuhaf !
Genç kız gül ne sulu gözmüş oyun başından sonuna kadar ağladı , boynu bükük ve iki büklümdü . oyundan sonra rahatsızlanmasaydı , kambur olup olmadığını soracaktım. İnanın yemin ediyorum. Küçük emrah’ın eski filmlerini hatırlamayan yoktur. Aynı aşk öyküleri sahneye taşınmıştı. Hele hele oyun finalinde 3 delikanlının (aşık,çocuk,Arkadaş) oyunu şiir yoluyla anlatımı gözlerimi doldurmaya yetmedi kimse kusura bakmasın. Hele hele seven kız baba zoruyla evlenmeye zorlanması gelinliğiyle sahnede acıların çocuğunu oynaması ne acı !!! Ya yönetmen çok Türk filmi izliyor, yada bizim oyuncular hala onun etkisindeler.
Kız babası evlere şenlik ti zaten 10 repliği varsa 5’i ‘’Ben senin baban değimliyim, Ben bunun babası değimliyim, ben kimim ? hı ben kimim ‘’anne hanım zaten sadece kocasının azarını , kızının aşk dolu sözlerini dinleyen biri olduğu için arada birde olsa sesini duyuyordum.Küçük emrah’ın amcası !
Ses,Müzik Vs. ilgi arkadaşımızda ya sesleri çok uzun tuttu , yada oyuncuların sesinin gelmemesi gerekiyordu oyun icabı anlamadım. Ama bu yazıyı eğer okursa oyuncu konuşmaya başlayınca sesi çok aza indirip oyuncunun sesinin anlaşabilirliğini sağlaması gerekmiyordu. Zaten 2. perde daha duygusal geçtigi için sesler hepten birbirine girdi.
Baktılar olacak gibi değil çocuk bir tarafta, sevgili bir tarafta uzun yoldan gelen mükemmel ses tonu olan Sezai adlı karakterin bir ara Ali poyraz oğlunun seslendirmesi yaptığını düşündüm. Bu gençler kızın düğününü acı bir şekilde izleyip ağlamaktansa içmeyi yeğlediler . ama uzun yoldan gelen güzel sesli sezai’nin çantasını neden sahnede unuttu anlamadım.
Her şeye rağmen adananın çok güzel oyunlarını izleyen biri olarak oyun seçimindeki tarihi yanlışlığı ve oyunculuktaki başarısızlığa sahnedeki kendinden geçmişliğe sanki sahnede olmak istemiyorlar mışta mesai bitsin evimize gidelim diyen bir grupla karşılaştım. Çok üzüldüğümü belirtir. Daha iyi ye gitmek için eleştirilerin olması gerektiği kanısındayım.
Anahtar Kelimeler: aşk bir masaldır, adanadt, adana devlet tiyatrosu, epik tiyatro, güner sümer, dara tan
0 Yorum