MAKALELER

Ağaçlar Ayakta Ölür - Tiyatro Kare

2020.02.18 00:00
| | |
9551

Tiyatro Kare, Nedim Saban’ ın yönetmenliğinde Türkiye’de bu çarpıcı oyunu seyirciye sunarken yıllardır tiyatroda görmediğimiz usta sanatçı Nevra Serezli’yi sahneye çıkarıyor...

SEVGİ TÜM YALANLARI GERÇEK KILAR! 

İspanya iç savaşı sebebiyle 1937'de Arjantin'e sürülmesinin ardından, Burada "Los árboles mueren de pie" (Agaçlar Ayakta Ölürler) (1949) gibi dünyada büyük yankı uyandıran eserini halkla buluşturan Alejandro Casona (Alejandro Rodríguez Álvarez), sevginin dünyada bütün kapıları açacağını, mutluluğun ve umudun olduğu yerde insanların hayattan asla kopmayacağını muhteşem bir konuyla anlatıyor. Tiyatro Kare, Nedim Saban’ ın yönetmenliğinde Türkiye’de bu çarpıcı oyunu seyirciye sunarken yıllardır tiyatroda görmediğimiz usta sanatçı Nevra Serezli’yi sahneye çıkarıyor. Serezli’nin yanında ise bir başka önemli isim Nuri Gökaşan başrolde rol almış. Diğer rolleri ise Arif Güney, Oral Özer, Burcu Kazbek, Meltem Özlevent ve Mahir Akgündoğdu paylaşıyor. Ayrıca ülke olarak bu oyuna çok yabancı değiliz. 1964 yılında Memduh Ün'ün sinemamıza kazandırdığı bu eserde dönemin önemli karakter oyuncuları Yıldız Kenter, İzzet Günay ve Hulusi Kentmen oynamıştı. Filmde konuyu Türkiye’ye özel uyarlayan yönetmen insanların belleğinde derin izler bırakırken, Nedim Saban da Memduh Ün’ ün peşinden bu mantıkla konuya eğilip sahnelere damga vuran yılın en başarılı çalışmalarından birisini gerçekleştirmiş. 

Nedim Saban rejisinde olay Türkiye’ nin 1970’li yıllarında geçiyor. Kızını ve damadını bir uçak kazasında kaybetmiş olan bir babaanne, çocuğundan tek hatıra olan torununun da evi terk etmesiyle adeta yıkılmış, yaşamla olan bağını koparmıştır. Bu duruma üzülen yaşlı eş, kadının acısını hafifletmek için sanki kadının torunu yazıyor gibi eve onlarca umut dolu mektuplar yollar. Hakan adındaki torununun Amerika’da mimarlık okuduğunu, hatta genç bir hanımla evlilik yaptığını bilmektedir. Bir gün Hakan’ ın çıkageleceğini yazan yaşlı adam, bunu gerçek kılmak için sadece çocukların umutlarını gerçeğe dönüştüren bir derneğe müracaat yapar. Dernek yöneticisinden Hakan’ ın yerine geçip rol yapmasını, o anda derneğe kendi sorununu anlatmak için gelen genç bayana ise torununun eşi olmasını rica eder. Adamın düştüğü çaresizliğe üzülen dernek başkanı Asım bu teklifi kabul edip, yaşlı kadının belki de son arzusunu yerine getirmek için harekete geçer. 

Oyun içinde oyun mantığıyla ve 1970’li yıllardaki insanların paylaşımcı özelliklerini ön plana çıkaran yapıda sahnede ilerleyen olay örgüsü, Nedim Saban’ ın 1971 askeri muhtırasını ve 1980 faşist cuntasını konunun içinde işlemesiyle, Ağaçlar Ayakta Ölür Türkiye’nin içinden çıkan bir dönem oyunu olma özelliğine kavuşuyor. Yönetmen çevirisini de yaptığı konuyu öylesine muhteşem, ilmek ilmek işlemiş ki; sahnede derin psikolojik tahlilleri yaparken insanların çaresizliğinden çıkan komediyle olay rengarenk bütünselliğe doğru harikulade eviriliyor. Oyuncu seçimlerinde nokta atışı tercihler yapan Saban, usta oyuncuların yanına ilerleyen yıllarda usta olabilecek genç, yetenekli isimler eklemiş. 1971 muhtırasından sonra üç fidanı darağacına yollayan hukukçu celladın dahi oyunda kısa biçimde yer alıyor olması bizler için çok şaşırtıcı! Nedim Saban konu boyunca sevginin gücünü yüzümüze tokat atar gibi gösterince, ister istemez duygusallığın doruk noktasını yaşıyoruz. Torunu zannettiği iki insana sarılıp yaşama yeniden sarılan babaanne gerçeğin acısını asla yaşamak istemiyor. Yaşanılanlar pembe yalanlar olsa dahi, asıl olan hayattaki mutluluğun ta kendisidir! Yönetmen bizlere bunu çok net aktarıyor.  Nedim Saban ayrıca sahne geçişlerinde müthiş sinematografi yakalamış. Anın akışı bazı karelerde bir tablodaki resmin çizimi gibi insanın ruhunu alıp başka mecralara götürüyor.

Yaşlı babaanne rolünde karşımıza çıkan Nevra Serezli için bir eleştirmen olarak şunu açıkça söyleyebilirim ki, bu sezonun en iyi kadın oyuncusu tiyatro sahnesinde adeta devleşmiş. Ustalık insan psikolojisini çözümlemekte yatar, karakteri çözümlerken o anın hissettirdiğini birebir yaşayabilmektir usta olmak. Sahnelerin primadonnası Nevra Serezli bu söylediklerimi birebir gerçekleştiriyor. Özellikle bir son sahne var ki, sanırım o sahneyi izleyipte duygulanmamak elde değil. İnsanı bir filmi izler gibi sahneye bağlı tutan Nevra Serezli, Ağaçlar Ayakta Ölür oyununun mihenk taşı olmayı ustalıkla başarmış. Nuri Gökaşan, eşinin çaresizlik ve umutsuzluk içinde ölüme sürüklenmemesi için çaba gösteren büyükbaba rolünde çok iyi iş çıkarıyor. Zaten oyun bu iki usta ismin ellerinde yükseliyor. Burcu Kazbek ve Arif Güney ikilisinin komediye katkısı muazzam. Hakan olmak için çırpınan Asım’ ın tüm iyi yanını sergileyen Güney ile sevgi dolu bir yalandan gerçek aşka uzanan kadının saflığında Kazbek çok iyi iş çıkarmış. Oral Özer ise gerçek torunun kötü ruhunu, yani ortada dolaşan Hakan’ ın gerçek yüzünü yerinde tepkilerle oynuyor.

Cihan Aşar’ ın dekorda yarattığı muazzam gerçeklik ve Sadık Kızılağaç’ın dönemsel kostümleri oyunun Türkiye şartlarına göre şekillenmesine büyük destek sağlamış. Devlet Tiyatrosu’nda dahi son dönemde böylesi gerçekçi dekoru ve kostümü görmek mümkün değilken, Tiyatro Kare’ nin bu çalışması hepimizin içine teatral umut aşılıyor. Nedim Saban yine yapmış yapacağını; eşine az rastlanır özveriyle ülke tiyatrosuna farklı, renkli, sevgi dolu, insanın kalbine mutluluk aşılayan muhteşem bir prodüksiyon sunmuş. Ah Nedim Saban, nasıl derler hani, zeki adamsın vesselam! 

[email protected] 

Anahtar Kelimeler: tiyatro kare, nedim saban, nuri gökaşan, nevra serezli, Yaşam Kaya, arif güney, oral özer, burcu kazbek, meltem özlevent, mahir akgündoğdu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir