annem Güneş Sezai Akmen anısına
"MAVİ MÜZİKHOL" KADIN VE PAVYON YAŞAMINA DOKUNUŞLAR!
Başarılı kalem Elçin Gürlerin yazdığı, Muharrem Uğurlu’nun yönettiği ve Endless Art Taksimde perdelerini açan Mavi Müzikhol oyunu, tiyatro sahnesine güncelliğiyle şimdilerde yeni bir tercihe uygun düşen anlayışla seyirciyle buluşmuştur.Pavyonda çalışan iki farklı özelliklere sahip konsomatris tanıma uyan kadınların yaşamının işlendiği ,Gül ve Bahar’ın çatışmalarının öyküsü olarak aktarabiliriz.Mavi Müzikhol aslında ülkemiz kadın sorununa imza atmak istemiş ve her geçen gün artan kadına şiddeti konusunda yapılan bir sürü gayretin kadın bedeni üzerinde sözde kalmışlığını örnekleme başarısını göstermiştir.Bunu en çarpıcı mekan ve bedenler üzerinde konaklatarak eğlence adı altında yaşayan bu zor hayatın sahiplerini dikkatimize sunmuştur.Pavyon denilen mekanın en büyük sıkışıklığı kadın personelin! giriş kolaylığına karşı çıkış zorluğu anlamında formüle edilebilmesidir.Gül ve Bahar bu formülün direnen ya da direnemeyen insan,kadın,personel,konsomatris evrelerinde asla yapay olmayan kimlikleri olmuştur
Oyunda ilgimi çeken bir diğer durum ise Gül’ün bedeninde sonunda diğer kadının ve benzer kadınların fark edilemeyecek kadar özenli ayrılışı ya da benzerleri gibi kopuşların hissettirilmesi olmuştur.Aslında güçlerini kutsayacağımız onlarca kadınların az çok nefeslerini üzerinde taşıyan kadınların bu durum öznesi olarak gösterilmiştir.İki kişi sanrısı üzerinden tek kişide buluşan Gül kimliğinin üzerinde yine bir erkek gölgesinin neden ve sorumlu olarak işaret edilmiştir.Başlamayan hikayenin bitiricilerinin gölgesinde duran aktör (Erkek) yine oyunun kahramanlarını daima kadınlardan seçerek başlatmış ve hep başlatacaklardır.! Bu öykünün en sıkıntılı mesajı toplumsal zorluğundadır.Mavi müzikholler ise hem çıkışın, hemde yukarıda gök yüzünün sonsuzluğunda daima varlığını kırmızıyı silerek çıkış olarak sürdüreceklerdir. Güller,Baharlar ve aktörlerde bunu fark etmişlerdir.
Enless Art Taksim Sahnenin dışında ön oyun ile oyunun başlaması dinamiğini ateşlemiş ve Gül(Gülşah Yavuz)kimliğiyle seyirciyle buluşan yine oyuncunun inanılmaz enerjisini gerek dansları, gerekse kurduğu işitsel,görsel birlikteliği gerçekten oyunun sahneye taşınma süresince seyircide içsel hareketliğe ulaşılmasına neden olmuştur.
Gülşah Yavuz aslında ilk kez seyrettiğim adını duyduğum genç bir oyuncu. (Gül)rolünde yılların ağırlığını üzerinde taşıyan kadın ,biraz zor ,biraz alışıla gelmiş hallerin ötesinde bulunduğu mekan nedeniyle kullandığı bedenini ifade etmeyi başarmış,çocuksu yapısını halen içinde yaşayan ve varolan içsel çatışmaları hiç bitmeyen,balık etinde tabirine uygun vücut yapısıyla sahnededir. En önemlisi rolüne çok istekli olarak sahip çıkan genç oyuncuyu ,gülümseyen yüzünün ve raks eden bedeninin gerisine gömdüğü özünde ,yaşadığı duygularının onu yeterince yorduğunu anlatabildiği, duygu geçişlerindeki başarısını alkışlamamak mümkün değil.Ön oyunda yine oluşturduğu sıcak atmosferin müzik,dans,görsel iletişim anlamında olumlu etkilerine rağmen oyuncunun katkısıyla bir adım daha öne taşıdığını paylaşmak isterim.Sahne tecrübesi az olan oyuncunun,yine oyunun başarısındaki katkısının son derece olumlu olduğuna inanıyorum.
İpek Yorulmaz ( Bahar)ile yine bu oyun ilk karşılaşma nedenimiz ve genç, uzun boylu oldukça narin yapılı oyuncunun konsomatris anlamında çıktığı yolda biraz zorlandığını hissetmiş,pavyon hikayesinde elinden geleni yaptığına inanarak sahnenin resimsel iletişiminde duygusal ortaklık anlamında oyuna yine katılımında bazı tereddütlerim olmasına rağmen partner tanımlamasını yapacağım rol arkadaşına gerekli desteği verme çabasını ise yürekten kutlarım.Sahnenin başarısının iki kişi üzerinden yürüdüğü ise tarafımdan unutulmamıştır.
Elçin Gürler Türk Tiyatrosuna hediye edilmiş üzerinde düşünülmesi gereken özenilecek kalem olarak yerini sağlamlaştıran kadın yazarımız olarak, yönetmen Muharrem Uğurlu ile yazar –yönetmen uyumuna örnek hep arzuladığımız uyum bu oyunun hem öz, hemde biçimine gizlenmiş başarısında ,Koreograf Serap Üsküplü ,Işık Tasarımı Barış Kaan Çapan ve tüm emeği geçen ve destek veren Mavi Müzikhol çalışma ekibini kutlarken,Endless Art Taksim Sahne oluşumuna katkıda bulunarak yer ve destek veren Endless Taksim’e teşekkürlerimizi iletmek isterim.
Füsun AKMEN BALKAYA.
Anahtar Kelimeler: mavi müzikhol, endless art
0 Yorum