Türk tiyatrosu son dönem alternatif tiyatro salonlarının açılmasıyla beraber yeni oyun metinleri, yeni sahneleme teknikleri, yeni denemeler ve yeni deneyimler kazandı. Nicelik olarak bakıldığında her şey iyi - hoş bir durumdayken nitelik olarak artıya geçtik mi irdelemek gerekir.
Son dönemlerde izlediğim "alternatif" oyunlar ne yazık ki beni umutlandırmıyorlar. Maddi sebepler elbette ki prodüksiyonları etkiler ancak sorunun sadece prodüksiyonel olmadığını düşünüyorum. Samimi ve dürüst olmak gerekirse "ben yaptım, oldu" durumu söz konusu.
Alternatif tiyatro mekanları olarak adlandırdığımız bu küçük-şirin-eksik mekanlar çoğaldıkça tiyatro daha kolay ulaşılabilir, daha samimi ve daha bizden bir sanata dönüştü. Bu elbetteki yadsınamaz bir nokta. Daha çok konuşulmaya, daha sahiplenilmeye, belki de daha çok sevilmeye ve daha da görünür olmaya başladı. Seksenler ve doksanların sönüklüğünden sonra genç bir bakış ve heyecan kattı tiyatroya.
Ancak ne yazık ki salonların artışı kalitenin düşmesini de beraber getirdi. Eskiden salon bulunamaz ve bir salonun hak edilmesi için epeyi emek vermek gerekirdi. Az sayıda salon ister istemez kaliteyi de beraberinde getirirdi. Ancak sayının artması ve bu salonların da deneyimsiz kişilerle işletilmesi tiyatroyu ne yazık ki istediğimiz noktalara ulaşmasını engellemeye başlattı.
Yeni mezun tiyatrocular daha pişmeden genel sanat yönetmenlerine, yönetmenlere, oyun yazarlarına, ışık tasarımcılarına dönüştüler. İzlemeden, bilmeden, okumadan, yazmadan, görmeden. Böylece tiyatronun genel birikim ibresi sıfıra yaklaşmış oldu. Çünkü genç sanatçılar, genç olduklarını ve yolun başında olduklarını unutup Amerika'yı yeniden keşfetmeye çıktılar.
Peki bugün alternatif olarak tanımladığımız alternatifler nasıl alternatif oldu? Alternatif tiyatro tarihini çok geçmişe götürmek ve bu dönem içinde kimlerin, ne şekilde mücadeleler verdiklerini ve "öteki" tiyatroyu var etmek adına ne türden çabalar gösterdiklerini anlatmak mümkün. Alternatif olan tiyatro tarihi Beklan Algan'ları, Şahika Tekand'ları, Kerem Kurdoğlu'ları, Mustafa Avkıran'ları, Mahir Günşıray'ları - Tepebaşı Deneme Sahnesi'ni, İSM'yi saymakla bitmez, saymadan da-hatta bilmeden de anlaşılmaz. Bu yüzden alternatifi ele alırken; veya var olduğunu iddia ederken geçmişe de bakmak, iyi bir şekilde irdelemek ve çıkan sonucun ardından bugün var olan ve "alternatif" olduğunu iddia eden tiyatroları tanımlamak gerekir.
Bugün var olan neyin alternatifidir? Kimin alternatifidir? Neden söz eder? Neyi iddia eder? Neye karşıdır? Nereden beslenir? Kaynağını ve gücünü kimden, ne şekilde alır?
Bugün alternatif tiyatro yapan tiyatrolar, hangi yoldan geçerek alternatif olmaya karar vermişlerdir? Kendilerini alternatif olarak tanımlarken ana akım yerine neyi koymaktadırlar?
Büyük ve bilinen salonlarda yer bulamayışları ve belki de kısa yoldan tiyatro yapmak istemeleri üzerine açtıkları salonlarda uyguladıkları işi gerçekten de bu salonlarda mı yapmak istemektedirler? Gerçekten de o büyük salonlarda yer alamayacaklarını düşündükleri için mi apartman dairelerinde, bodrum katlarında, eski garajlarda tiyatro yapmaktadırlar? Var oldukları salonlar bir TERCİH midir, ZORUNLULUK mu? Yaptıkları ile mekanları örtüşmekte midir?
İçerik de mekanları gibi yeni bir ses midir? Ana akıma karşı mı durur? Yakın mesafe ile oynuyor olmak mıdır sadece biçime ve yüzyılların tiyatro anlayışına getirdikleri yenilik? Oyunculuk, biçim, içerik ve dramaturji de yenilik taşır mı?
Genç kalemlerin yazdıkları oyunlar içlerinde hangi birikimi taşımaktadırlar? Hangi donanımı içinde barındırırlar? Nereden nasıl beslenirler? Yazılan bu oyunlar da ana akıma alternatif midir?
Alternatif mekan nedir? Bir mekanı alternatif yapan büyük olmaması mıdır? Devlete bağlı olmaması mıdır? İtalyan sahneye sahip olmaması mıdır? Nedir? Kim, neden yapar?
Alternatif tiyatro nedir?
Neyin alternatifidir? Devlet ve Şehir tiyatrosu dışında olan her şey alternatif midir? Neden alternatiftir?
Bir iş neye göre alternatif olur? İngiliz oyun metinleri neden alternatif-çağdaş işler sınıfındadır? Şehir-Devlet tiyatrosu repertuvarında olan bir oyun, alternatif mekanlarda oynanınca mı alternatif olur? Doğaçlama mı alternatiftir? Yoksa tek seyirciye oynanınca mı oyun alternatif olur?
Nedir amaç? Nedir izlenen yol?
Dramaturjinin alternatifi nedir? Alternatif dramaturji kaynağını nereden alır?
Bir sürü soru sordum-bunlar benim de kafamdaki ve yanıtını aradığım sorular... Yıllardır tartışılan sorular...
Cumhuriyet'in 75.yılında yapılan bir alternatif tiyatro paneli vardı. Bir dahaki yazımda oradaki konuşmalardan notlar paylaşmak isterim.
Belki beraberce yanıtlar buluruz.
Ya da izledikçe? Kim bilir?
Anahtar Kelimeler: alternatif tiyatro
0 Yorum