2017 yılında yitirdiğimiz, çağdaş Amerikan tiyatrosu ve dünya edebiyatının cesur yazarlarından Sam Shepard, en meşhur oyunu “Vahşi Batı”da rekabete sürüklenen insanların kapitalizmin çarkları arasında nasıl öğütüldüğünü anlatıyor.
Amerikan toplumunun vitrininde sunulan “kutsal aile” kavramının irdelendiği bu çarpıcı öyküde, babaları çöle savrulmuş iki oğulun çatışmasının ardında yaşanan parçalanmışlık ve yozlaşma göz önüne seriliyor.
Shepard’ın penceresinden gerçek batıyla yüzleştiğimizde Amerikan rüyasının nasıl bir kâbusa dönüştüğünü görüyoruz.
0 Yorum