MAKALELER

Macide Tanır

2012.02.25 00:00
| | |
5918

Okul hayatı boyunca hep çok çalışmış,başarılı olmuştur.Yeteneği,çalışması ve disiplini onu Macide Tanır yapacaktır.

 


Roller gelir,hiçbir zaman tam memnun olmaz,hep inceler,irdeler,düşünür,denemekten ve düşündüğünü söylemekten çekinmez...

  
 

Erenköy Kız Lisesi’ni birincilikle bitirdiğinde babası “Bu memleketin mektepli sanatçıya ihtiyacı var,olabiliyorsanız olunuz. ”der ve Macide Tanır için tiyatronun yolu açılır. Hiçbir hazırlık yapmadan hatta ne hazırlaması neye çalışması gerektiğini bilmeden Galatasaray Lisesi’nde yapılan sınava girer ve aralarında Carl Ebert’in de olduğu hocalar tarafından konservatuvara kabul edilir. Valizini aldığı gibi Ankara’nın yolunu tutar ve uzun yıllar oradan kopamaz. Konservatuvarı sınıf atlayarak bitirir,1943 yılında profesyonel olarak Ankara’da sahneye çıkar. 

Okul hayatı boyunca hep çok çalışmış,başarılı olmuştur. Yeteneği,çalışması ve disiplini onu Macide Tanır yapacaktır. Roller gelir,hiçbir zaman tam memnun olmaz,hep inceler,irdeler,düşünür,denemekten ve düşündüğünü söylemekten çekinmez. Başarısını şansına,güzelliğine bağlamaya çalışanlar olur ama o bildiği yolda hiç eğilip bükülmeden yürümeye devam eder. Tiyatronun tiyatro,sanatçının sanatçı olduğu zamanlarda Macide Tanır’ın değeri seyirci tarafından çok geçmeden anlaşılır. Rol aldığı oyunlar kapalı gişe sahnelenir,tiyatro önlerinde kuyruklar oluşur. Bu ilgi başını döndürmez,eksik yapmanın,hakkını verememenin endişesiyle kendi kendini eleştirir durur. 

 

 

Genç,güzel bir oyuncu iken hep kendinden büyük kadınları canlandırır. Bundan da hiç şikayet etmez,aksine memnundur,”O kadınlar olmasaydı ben olmazdım” der. Mış gibi yapmaya karşıdır. Ne gerekiyorsa gözünü kırpmadan yapar. Dünya’ya tiyatro penceresinden bakar,gördüğü,duyduğu her şeyde tiyatroya dair izler arar. Bir uçak yolculuğunda ciddi bir tehlike atlattığında bile kendini düşünmez,sakin kalıp böyle bir rol oynarsam diye düşünüp o durumda bile içinde bulunduğu durumdan tiyatro için çıkarımlar,gözlemler yapar. 

Dünyanın Düzeni,Öteye Doğru,Nora,Hortlaklar,Kanlı Düğün,Altın Göl,Kibarlık Budalası,Gölge Ustası oynadığı oyunlardan yalnızca birkaçı. Devlet Tiyatrosunda 50’yi aşkın oyunda rol alır ve kimselere nasip olmayacak bir şekilde herkes tarafından hep beğenilir,ayakta alkışlanır. Belki de bu ülkede bütün insanların üzerinde anlaştığı,hiçbir çelişkiye düşmediği tek şey Macide Tanır’ın çok iyi bir oyuncu olduğudur. 

Macide Tanır ile aynı oyunda olmak bir oyuncu için şanstır çünkü kendisiyle birlikte sahnedekileri de alır yükseltir. Onun tiyatro aşkına ve saygısına bütün oyuncular da saygı duyar. Karşılarında kim olduğunun bilinciyle yaklaşırlar. Tiyatronun cadısı derler onun için ama bunun nedeni ne kapris ne huysuzluktur. Tek derdi vardır onun en kıymetlisi tiyatroya ve seyircisine hak ettiği değeri verebilmek. Her koşul altında rolünü ve oyunu düşünür. Bunu da yıllar sonra “Tepemdeki sanatçı Macide rahat bırakmıyor,hiçbir şeyi doyasıya yaşayamadım. ”diyerek itiraf eder ama bunda en ufak bir pişmanlık yoktur,o her duyguyu tiyatroyla bütünleştirir,harmanlar. Aksi mümkün değildir. 

Bir rol için,tek bir kelime için günlerce düşünür,inceler,araştırır. En iyisini bulana kadar dener. İçine sinmediği sürece çatışmaktan,doğruyu aramaktan çekinmez. Kimi zaman tek bir kelime için günlerce kafa yorar kimi zaman kostüm olur tek derdi. Tek bir şey bile huzursuz ettiyse oynadığı oyunların orijinal metinlerini bulur,karşılaştırır ya da beden dilini yanlış yansıtmamak için bir doktorun kapısında bulur kendisini. 

Başarılarla dolu sanat hayatında hiç unutulmayan oyunlarından biri Ağaçlar Ayakta Ölür olur. Seyircinin yoğun ilgisine birbirinden önemli isimlerin olumlu eleştirileri eklenir ve yılın sanatçısı ödülünü alır. Bu da daha pek çoklarını alacağı ödüllerden sadece bir tanesidir. 

Oyunlarıyla Anadolu’yu dolaşıp seyirciyle buluşurken gidemediği,göremediği seyirciye de radyo sayesinde ulaşmıştır. Radyo tiyatrosu,arkası yarınlar,seslendirmeler sayesinde sesi de ismi kadar bilinir olmuştur.
 
Eleştirmenlerin,seyircilerin verdiği değeri çok emek verdiği kurumdan daha doğrusu bürokrasiden göremez Macide Tanır. Hakszlığa karşı gelmiş,korkusuzca yanlışın üzerine gitmiş,mücadele etmiştir ama belki de en büyük haksızlık kendisine yapıldığında yapılacak bir şey kalmamıştır. Bir türlü hazırlanamayan,çıkarılamayan  yasa nedeniyle 1985 yılında istemeye istemeye emekli olmak zorunda bırakılmıştır. ”Bana artık tiyatro yapma diyorlar,bana artık nefes alma diyorlar”diyerek sessiz ve derin tepkisini ortaya koymuştur. 

Tiyatrodan sonra Yer Demir Gök Bakır,Yengeç Sepeti,Cumhuriyet gibi sinema filmleri ve Baharın Bittiği Yer,Şehnaz Tango gibi televizyon çalışmalarıyla devam eder hayatına. Titizliği ve tecrübesi kendisini burada da gösterir. Çoğu zaman dudak bükülen televizyon dizilerinde doğru ekip,iyi bir senaryo olduğunda hele bir de Macide Tanır gibi bir oyuncu olduğunda ortaya nasıl bir işçıktığını herkes görür. Bu işin bir  faydası da tiyatro günlerine yetişememiş gençlerle Macide Tanır’ın oyunculuğunu tanıştırmasıdır. 
Devlet Tiyatrosu kapılarını Macide Tanır’a kapatmıştır ama yeni kurulan Tiyatro Kare ve Nedim Saban ikna etmiştir yeniden sahneye çıkmak için. Ankara’dan İstanbul’a geliş,uzun bir aradan sonra tekrar sahneye çıkacak olma Macide Tanır’ı heyecanlandırdığı kadar seyirci ve basının da ilgisiyle karşılaşmıştır. Oyun ilk günden büyük ilgi görmüş,özlem dolu seyirci her oyunda salonu doldurmuştur. İki yıl boyunca sahnelenen bu oyundan sonra Macide Tanır bir daha sahneye çıkmamıştır. 

Tiyatro konusunda olduğu kadar ülkesi ve Cumhuriyet konusunda da duyarlı ve titizdir. Boşvermişlik,adam sendecilik Macide Tanır’ın yakınından bile geçemez. Etrafında olup biten her şey onu ilgiledirir,gördüğü yanlışı düzeltir,elimden ne gelir diye düşünür. Hayatı ve insanları ciddiye alır. Sanatçı Macide hala tepesindedir,hala rahat bırakmaz onu. ”Küfür,beddua bilmezdim eskiden”demiştir. Ama gördükleri,duydukları karşısında sükunetini koruyamaz,kendi deyimiyle çenesini tutamaz. Şaşırır,çok şaşırır.

Vurdumduymazlığı,inatla öğrenmemeyi,farkında olmamayı anlamaz,anlaması mümkün değildir. Kendi kuşağında sahip olunan değerlerin ülkede varlığını koruması için çaba harcar.  
Aldığı teklifleri bir türlü kabul edemez,değişen çalışma koşullarını ve değerlerini kendine yakıştıramaz. Elini eteğini ne hayattan ne sanattan çekmemiştir. Çok farkında olmasak da hepimizin hayatına bir şekilde girmiş,yolumuzu aydınlatmaktadır. Türk Tiyatrosu anlatılacaksa onun adı geçmeden,onu tanımadan hiçbir şey söylenemez. Emeğini,sevgisini,bir ömrünü tiyatroya adamış bu sanatçıya yeterli değeri verememiş olsak da Moda Sanat Tiyatrosu sahnesine onun ismini vererek yüzümüzü yere eğdirmemiştir. 

Kaynak:Tiyatronun Cadısı(Macide Tanır-Bilgi Yayınevi),Yusuf Eradam(Arşivi)

Anahtar Kelimeler: macide tanır



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





TİYATRONLİNE

E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir