MAKALELER

Harikalar Dünyası - Tiyatro 0.2

2012.02.21 00:00
| | |
3954

Yıl 2004, Londra’da yaşadığım yıllar. Edinburgh Uluslararası Tiyatro Festivali’ne katılmanın heyecanı içinde oyundan oyuna koşturuyorum...

 


Anthony Neilson ‘Harikalar Dünyası’ nı Sunar!

Yıl 2004, Londra’da yaşadığım yıllar. Edinburgh Uluslararası Tiyatro Festivali’ne katılmanın heyecanı içinde oyundan oyuna koşturuyorum. ‘İn Yer Face’ tiyatro akımı üzerine, yenilikçi onlarca oyunla tanışarak ilk kez büyük bir festivalde yer almanın önemini hissediyorum. Carly Churchill, Jez Butterworth, Tracy Letts, David Eldridge, Sarah Kane, Martin Mc Donagh, Philip Ridley, Mark Ravenhill, David Mamet ile tanışma serüvenimden bahsediyorum. Ama bir yazar var ki, oyunlarını okuduktan sonra canımı fazlaca sıkmış, kendisiyle karşılaşmama adına köşebucak kaçtığım bir isim : Anthony Neilson! Bir de oyunu oynuyor ki, festivalin en ses getiren yapıtları arasında gösteriliyor: ‘Disosya Harikalar Dünyası’! İşte o yıllarda izlemekten çekindiğim Anthony Neilson oyununu, Türkiye’ nin en iyi tiyatro çevirmeni Özlem Karadağ almış Türkçe’ye kazandırmış, Tiyatro 0.2’de sahnesine taşımış. Yine uzun süre düşünerek izlemeye gittiğim oyun meğer hiçte çekindiğim cinsten bir eser değil, aksine içinde yaşadığımız çarpık dünyayı muhteşem şekilde eleştiren psikolojik bir metin. Sekiz yıl önce yaptığım yanlışı telafi etmenin verdiği dersle oyuna geçiyorum.

Anthony Neilson, ‘İn Yer Face’ tiyatro üzerine dünyanın önde gelen işlerine imza atarken, Tiyatro 0.2’ nin genç yönetmeni Sami Berat Marçalı yazarın oyununu farklı bir çalışma yöntemi deneyerek seyircisine aktarıyor. Oyunu öylesine vurucu bir biçime dönüştürmüş ki, yönetmenin cesareti o’na harika şekilde dönütler getirecek. İki perdeden oluşan metni tek perdeye düşüren Marçalı, yazarın bahsettiği dünyanın içine olduğundan farklı giriş yapıyor, akıl hastanesinde kendisine çıkış kapısı arayan Lisa, bir anda bizimle bütünleşerek yaşamımızın içine dahil oluyor. Yani bir arayışın simgesini oluşturuyor. Hepimizin hayatın içinde aradığı bir simge: Bir saat! Zamanla olan hesaplaşmalar! 

Oyun, Lisa adlı karakterin hayal ile gerçek arasında gidip geldiği kesitlerle oluşmuş. Yaşadığı sahte dünya içinde standartlarını zorlayarak bir iç hesaplaşamaya giden karakter, çevresinde kendisine yakın gibi gözüken insanlarla kıyasıya çarpışıyor. Hayal dünyasında yaşanılan savaşlar, çatışmalar dünyanın içindeki kaosu; akıl hastanesinde gözüken hayatı ise sanal yanılmaları oluşturmuş. Özellikle yakınlık algısı, zamana karşı oluşturulan direnç Lisa’yı seyircinin içine yerleştirmiş. Yaşantılarımızın hangisi gerçek? Hayatımızın içine dahil olanların gerçek yüzü nedir? 

Pınar Çağlar Gençtürk Ödüllere Çok Yakın! 

Konuda ‘Lisa’ karakteriyle karşımıza çıkan Pınar Çağlar Gençtürk’ün performansı karşında ufkum açıldı, tiyatroya olan inancım tazelendi. Yazarın, yönetmenin karaktere yüklediği misyonu yerinde algılarla oynayan oyuncu, akıl hastanesinde ve hayal aleminde gidip gelen Lisa’yı muhteşem resmetmiş. Kendisini izlerken ‘gel-git’ içinde savrulan olağanüstü bir kadın oyuncu gördüm sahnede. Pınar Çağlar tekrar tekrar izlenmeli. Zor bir oyunu tek başında srıtında taşımak kolay değil 

Cem Aksakal (Victor Hesse, Eşlikçi, Kahkaha), Özgür Özgencer (1.Yolcu, Eşlikçi, 1.Hemşire, Bilet), Heves Duygu Tüzün (2.Yolcu, Eşlikçi, 2.Hemşire, Britney), Fatih Gençkal (3.Yolcu, Eşlikçi, Keçi, İddia), Güçlü Yalçıner (4.Yolcu, Yemin Alıcı, Doktor, Biffer), Murat Mahmutyazıcıoğlu (1.Güvenlik Görevlisi, Vince), Haki Biçici (2.Güvenlik Görevlisi, Kutup Ayısı, Etik), İpek Banu Kılar (Eşlikçi, Jane, Dot, Kemancı) rolleriyle ekibin başrısını çarpıcı karelerle bizlere sunarken; Haki Biçici’ nin güzel performansı, Özgür Özgencer’ in sıcak, samimi oyunculuğu, sahnelerde uzun süredir görmediğim Fatih Gençkal’ ın akıcı yorumu, Heves Duygu Tüzün’ ün keskin bakışları, ifadesi, Cem Aksakal’ ın Lisa’yı aydınlatan sahneleri, Güçlü Yalınçer’in ekibe kattığı enerji, İpek Banu Kılar’ ın ironi dolu yorumu (özellikle o küçük arabayı sürdüğü sahne), Murat Mahmutyazıcıoğlu’ nun hızlı temposu dikkatlerden kaçmıyor.
 
Zeynep Aytekin’in başarılı dekor tasarımı konu geçişlerini hızlandırırken grubun temposunu koruyan önemli bir ayrıntı. Meltem Tolan kostüm seçimlerinde başarılı. Oyunun müziklerini yapan Sami Berat Marçalı, ne denli kollektif bir iş yağtığını bizlere kanıtlıyor. Barış Gönenen koreografi üzerinde oyunculuğu kadar başarılı bir iş çıkarmış. 
Tiyatro 0.2’ nin şimdiye dek bütün oyunlarını izleyen bir eleştirmen olarak ‘Disosya Harikalar Dünyası’ nı her açıdan tek geçerim. Profesyonel düzlemde yapılan en iyi ‘İn Yer Face’ oyunu sizleri bekliyor. 


Yaşam Kaya / [email protected]  

Anahtar Kelimeler: Tiyatro 0.2, Harikalar Dünyası



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





TİYATRONLİNE

E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir